Kıymetli Büyüğüm;


Ailenin dinimizdeki önemi hepimizce malumdur.


Sizin rahmetli eşiniz hakkındaki sözlerinizi her dinlediğimde gözlerim yaşarıyor.


İnanın gıpta ediyorum...


Sormak istediğim ise şudur, kıymetli bilginize ihtiyacım var;gençlik zamanlarımda bir genci sevmiştim. Kendileri de karşılık vermişlerdi.


Sonra çalışma hayatına girince aramız biraz açık kaldı ama bu bey ile karşılıklı ilgimiz devam etti.


Zamanımızda telefon yoktu, görüşme imkanları kısıtlı ve aile baskısı epey fazlaydı.


Kendilerine çok bağlandım. Fakat geri geldiğimde evlenmiş olduğunu gördüm.


Bu benim dünyamı yıktı. Depresyona girdim. Bir süre sonra da şu anki eşim ile sevmememe rağmen bir mantık evliliği yaptım.


İlk zamanlarımız çok zor geçti. Ben gençken sevdiğim beyi unutamadım ve eşime gerekli sevgi ve ilgiyi onun istediği şekilde veremedim. Sevmeye çalıştım ama sevemedim.


Bir evladımız oldu. Onun hatırına herşeyden vazgeçtim.


Eşim ilk zamanlarında iyiydi. Ama sonra karşılıklı bir sevgisizlik ve ilgisizlik oluştu. Tahammül kalktı aramızdan ve çatışma başladı.


Rabbim şu dünyayı bile sevgi üzerine yaratmışken sevgisizlik iliklerime işledi artık.


Eşim iyi bir insan olmasına rağmen aramızda hem yaş, hem kültür hem de anlayış farkı olduğunu yaşarken açıkça gördük.


8 senelik evliliğimizde bir tek kitap okuduğunu görmedim. Ve sorumluluk anlayışlarımız ne yazık ki farklı...


İkimiz de yıprandık.


Bu sene bir tesadüf eseri eskiden sevmiş olduğum gençle karşılaştım. Bana yapmış olduğu yanlış beni manen inanılmaz yaraladı. Kendilerini sevmiş olduğum gibi eşimi de sevmek istedim ama sevemedim. Rabbim affetsin..


Görüşmemizde kendisine neden beni kandırdığını,sevip gibi yapıp bıraktığını sordum.


Kendilerinin verdiği cevap şuydu; manen ve madden o kadar güçlüydünüz ki size ulaşamadım, sizi gözümde büyüttüm. Ailenizin sizi vermeyeceğini düşündüm ve sizden kaçtım. Araya ayrılık girince ise cesaretim kırıldı ve madden kendime uygun bir aile kurdum. Ama sizden fazla mutsuzum inanın. Sizi ise hiç unutamadım.Ama size yaptığım yanlış büyüktü. Rabbim bana çocuk vermeyerek galiba beni cezalandırdı...


Kıymetli büyüğüm ben gözyaşları ve çaresizlik içinde kendileri yüzünden geçirmiş olduğum sıkıntıları, girmiş olduğum depresyonu anlattım.Ne kadar kızgın olduğumu ve kendimi aldatılmış ve hisleriyle oynanmış gördüğümü belirttim.


Evliliğimin ne halde olduğunu ve eşimle olan sıkıntılarımın temel sebebini belirttim.


Bu konuşmalarımızda amacım sadece zehire panzehir bulmaktı. Ama şuan gerçekten doğru yapıp yapmadığımı bilmiyorum.


Eşim bana bu kadar sevgisiz, ilgisiz ve acımasızken ne yapacağımı şaşırdım.


Sizce ne yapmam gerekiyor benim. Hayat o kadar kısa ki...


İnsanın yaşı ilerledikçe sevgiye olan ihtiyacı artıyor inanın.


8 senelik emek var. Bir evladım var ama kandil gecesi ölmem için sabahlara kadar dua ettiğini söyleyen ve sonra benden hanımlık bekleyen bir eşim var...


Rabbimden affını ,adaletini ve muhabbetini, sevgisini hem kendim hem de sizin için diliyorum...


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Deniz Hanım,


Kıymetli yavrum, eğer maddi imkanların varsa kocandan derhal ayrıl. Kocan alçak herifin birisi. İlk defa kandil gecesi karısının ölümü için dua eden bir alçak görüyorum. Bu adamla oturulmaz. Bu adamla kafede bir çay bile içilmez. Derhal ayrıl. Öbür adamla da katiyyen bir daha görüşme. O da şahsiyetini bulamamış, zavallının birisi. Ondan koca olmaz. Ondan arkadaş bile olmaz. Hayatını yaşa, Allah büyüktür. Karşına bir gün seni sevgine saygına layık bir insan çıkar. Evlenir onunla mesut olursun.



Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.