Sayın Hocam,
Hizmet insanıyla ilgili bir yazı okudum.Benim hayatta tanıdığım en büyük hizmet insanı sizsiniz,o yüzden sizinle paylaşmak istedim.
Allah için hizmet etmek öncelikle fedakarlık gerektirir. Böyle ulvi bir görev için elbette ulvi bir ahlak gerekir. Yeri gelir malından, yeri gelir rahatından ve sevdiklerinden fedakarlık ister.
Hizmet insanı, bütün bu fedakarlıkları göze alarak bu işe soyunur zaten. İnsanlardan ne onu anlamalarını, ne de takdir etmelerini bekler. Hakarete uğradığı zaman, Rabbinin takdirine boyun eğer de karşısındaki nasipsizler ona yüklendikçe yüklenir. Sadrı öyle genişler ki hizmet insanının, dağlar misali yükleri taşır da, koca dağların sessizliğine bürünür. Takatsiz kaldığı dönemlerde Rabbine iltica edip, güç kuvvet ister, ummanlar misali...
Bu kutsi vazifenin değerini onlar bilir ancak. Bu güzelliklere onlar tercihlerinin saf ve duruluğuyla ulaşırlar. Tercihleri Allah ve dostlarıdır zira. Varını yoğunu yoluna kurban etmenin lezzetini tadanlar bilir, cennet şarabı misali...
Varlık ile yokluğun, nar ile nurun, iltifat ile hakaretin değeri aynıdır o güzel insanların yanında. Aldırmazlar kimsenin övmesine ve yermesine. Gerçekte bilirler ki, Allah 'ın övmesi önemlidir kıyamet gününde. İnsanların değil Allah 'ın değerlendirmesi önemlidir onlar için.
Allah ile beraber olma sevdası sarmıştır içlerini, ancak görevleri gereği insanlarla içli dışlı olma zorunluluğu, başka yamaçlarda dolaştırır onları görev aşkından. Halvette olmanın aşkı yüreklerini öyle yakar ki, o ateşle çıkarlar insanlara hizmet seferine. Gözleri dolu dolu, kalpleri yumuşaktır hizmet erlerinin, aşıklar misali...
Bütün işlerini, herşeyi ve onu yaratana havale edip, gerçek rahata daha dünyadayken ererler de, kimse onların halini bilmez. İnsanlar onların dünyanın çilesini çektiklerini zannederken, onlar, Allah davasının çilesini çekerler sıddıklar misali...
"Allah kulu için yetmez mi?" ayetinin sırrını doruklarda soluklarlar. Güneş olurlar insanlara; ısıtırlar sımsıcak şefkatleriyle. Aydınlatırlar karanlıkları, ötelerden aldıkları nurlarıyla. Ve perde olurlar kötülüklere, geceler misali...
En son adam olmayı kendine yediremeyen kimsenin, birinci adam olma şansı yoktur asla, bu sadıklar arasında. O sadıklar ki, değil elleri, ayakları öpülesi mübareklerdir. Rabbim onların feyiz ve nisbetinden bizleri de nasiplendirsin. Onların taşıdığı bu sorumluluk şuurunda, bir omuz payı da bize nasip etsin, inşallah.
Sevgi ve hürmetlerimi sunar, ellerinizden öperim
Serdar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Serdar Bey,
Kıymetli yavrum, mailin bana Hazret-i Ömer’in bir sözünü hatırlattı. Bir gün birisi geliyor, “Efendim” diyor, “çok iyi yetişmiş, mükemmel bir insanın en büyük özelliği nedir?” Hazret-i Ömer cevap veriyor, “Hükümdarken halktan biri gibi olan, halktan biri iken hükümdar gibi olan kimsedir”. Önemli olan yücelik duygusuyla edep ve tevazuu beraber götürebilmektir. Ben bunun yaşadığım hayat içinde birçok örneklerini gördüm. Merhum Samiha Ayverdi Hanımefendi, bu örneklerden biriydi. Hem bir hükümdar gibi heybetli, haşmetli ve muhteremdi. Hem de ufacık bir çocukla konuşurken bile son derece edep ve tevazu içinde bulunurdu. Önemli olan sade insanlara karşı değil, hayvanlara, bitkilere, eşya ve cemadata karşı da saygılı olabilmektir. Bir gün telefon çaldı. Masada kitap okuyordum. Acele yetişeyim diye masanın bacağına çarptım. Telefon bittikten sonra gittim, masanın bacağını okşadım, ondan özür diledim. Sahiplerinden yeterli saygıyı göremedikleri için üzüntülerinden ölen köpekler de var. Bir insanın değil kendi aile efradına, mesai arkadaşlarına, evine girmek için çıktığı merdive bile saygılı olması lazım. Uzun yıllar önceydi. Bir gün rahmetli doktor Münir Derman’la oturduğu evin merdivenlerinden çıkıyorduk. Çocuk daha önce çukulata yemiş, kağıtlarını merdivene atmıştı. Münir Bey rahmetli hürmetle eğildi, birer birer o kağıtları topladı. Çok heyecanlanmıştım. Edebin bu kadar ince bir nüansı beni ürpertmişti.
İnsan yüce bir varlık. Yaratılmışların en şereflisi. Kim olursa olsun onlara hürmet edelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Hepsinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.