“Ne olur kirlenmesek, temiz kalsaydık
Dünyanın aldatıcı renklerinden soyunsaydık
Güvercinler gibi böyle saf
Ah!... Şadırvanlarda kanat çıpsaydık”
“Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden”
“Ve bir an yaşıyorum bütün bir ömre bedel”...
Bir de bunun aksini düşünelim. Bir yakınınızın yanına gidiyorsunuz. Bedbin mi bedbin, karamsar mı karamsar. Konuştukça ağzından sanki zift akıyor. Onu beğenmiyor, bunu beğenmiyor, herkesi küçük görüyor, başlıyor dedikoduya. Önüne geleni kötülüyor. Yavaş yavaş içiniz daralıyor. Bunalıyorsunuz, sıkılıyorsunuz, boğulur gibi oluyorsunuz. İşte cehennem.
Bir yerde cenneti de, cehennemi de insan kendisi seçiyor. Duygularını, düşüncelerini negatife götürmekle, negatif insanlarla oturup kalkmakla, negatif mekanlara gitmekle insan nereye gidiyor siz daha iyi bilirsiniz. Rahmetli Necip Fazıl
“İnsanların cehennemi seçme özgürlüğü de var”
derdi. Olay bundan ibaret. Bazı kimseler “Allah nasıl insanları cehenneme atar” diyor. Güzel kardeşim, insanlar davranış tarzlarıyla, duygularıyla, düşünceleriyle, seçimleriyle, tercihleriyle gidecekleri yeri kendileri belirliyor. Acaba bunu niye görmek istemiyoruz?
Kıymetli yavrum, sizlere selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.