Babacım, Moralim çok bozuk bana dua eder misiniz.Yolumumu şaşırmamam için.Çalıştığım işteki amaç benim daha iyiye daha güzele gitmem için mi ?Bazen "Ne işim var benim burda "diyorum.Pürüzler yaşıyorum ve moralim sıfırlanıyor.Tecrübeli olanlar çok kasılıyor karşılarındakinin kendileri kadar ustalaşmadığını tahmin etmek lüksüne girmiyorlar.Ben işimin sorumluluğunu yerine getirme uğraşındayım ama ne yaparsam yapayım bir yerden sonra yine suçlu ben oluyorum.Şu an iş yerinden yazıyorum size...Ne yaparsam yapayım kalbimin bir köşesinde yıllardır olan o hüzün hiç geçmeyecek galiba ben onun adını koyamıyorum ama o anlarda hep "Rabbim seni çok özledim, Peygamberim seni çok özledim" diye bağırmak geçiyor içimden ,siz her daim gönlümdesiniz ama size yazarken bile çok çekiniyorum çünkü artık gözünüzden düştüğümü hissediyorum size ilk yazdığım zamanlardaki gibi değil hiçbir şey.Beni mazur görün ve üzülmeyin olur mu? Bunlar sadece benim hissiyatım...
Ellerinizden hürmetle öpüyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Gülriz Hanım,
Kıymetli yavrum, boş yere kendini üzüyorsun. Dünyanın her tarafında kıdemli olanlar, daha tecrübeli olanlar yeni girenlere karşı, tecrübesiz olanlara karşı kasım kasım kasılırlar. İstisnaları olabilir. Ama realite budur. Bunda darılacak, gücenecek ne var? Sen, onların bu haline bakıp güleceksin. Tıpkı diyeceksin baba hindi gibiler, kasılıyorlar. Sebep malum. Hemen hiçbiri bir nefis terbiyesi görmemiş. Başka türlü hareket edemezler ki. Nefislerinin oyuncağı olmaya, maskarası olmaya mahkumlar.
Değerli yavrum, onlardan sana ne? Sen önündeki işini en iyi yapmaya çalış. İşine vaktinde gel. Sabahleyin kimi görürsen “günaydın”, de, akşam kimi görürsen iyi akşamlar, de. Hepsi bu kadar yavrum. Bir gün Ankara’dan İstanbul’a bir bakan gider. “İlle” der “Neyzen Tevfiği dinleyeceğim.” der. Rica minnet Neyzen Tevfiği getirirler. Üstad çalmaya başlar. Biraz sonra sayın bakan sıkılır. Yanındakiyle konuşmaya başlar. Onun üzerine Neyzen Tevfik derhal susar. Bakanın etrafında buluna n yağcılar “Aman,” derler, “ne yapıyorsun? Sayın bakana karşı bu davranış olur mu?” Neyzen cevap verir:
“Bezm-i neyde süfehanın saza meftun oluşu
Nazarımda su içen eşeğe ıslık gibidir…”
İşte öyle yavrum. Eşek her yerde eşekliğini yapacak. Bundan bize ne? Tepinsinler. Anırsınlar, eşekliklerini ortaya koysunlar…
Sen benim en çok sevdiğim çocuklarımdan birisin. Seninle her zaman iftihar ettim ve edeceğim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Mekanları Nur Olsun.