Değerli büyüğüm.
Ben İstanbul da bir okulda anasınıfı öğretmenliği yapmaktayım. Öğretmenlik mesleğini seçmemde ki en büyük neden öğrencilerime Hakkı ve hakikati layıkıyla olamasa da elimden geldiğince anlatabilmekti. Ki şimdiye kadar da öyle oldu.Bu yıl öğretmenlikte ki 3.yılım. Fakat şuan ki okul müdürüm çocuklara öğrettiğim yemek duasında Allah kelimesi geçtiği için sert bir şekilde beni uyardı ve kesinlikle çocuklara dini içerikli hiçbir terim öğretmememi söyledi. O an her şeyi bırakıp gitmek geldi içimden. Ağlamaklı oldum fakat bir şey belli etmemeye çalıştım. Ben 6 yaşında ki işlenmemiş cevherlerime Allah sevgisini sınırsız bir şekilde öğretmek istiyorum ama bu şartlar altında pek bir şey yapamıyorum.Şuan tayin dönemi olmadığı için tayinde isteyemiyorum. Öğrencilerime bir şey anlatamamak beni kahrediyor. Bu konuda bana ne tavsiye edersiniz? Dualarınızda yer alabilmek ümidiyle ellerinizden hürmetle öperim.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Nihade Hanım,
Kıymetli yavrum, seni, büyük ıstırabını anlıyorum. Kimbilir hangi imtihanı bu alçak, bu şerefsiz müdürle veriyorsun. Ama yılma. Görevine devam et. Çeşitli, Allah’ı ifade edecek terimler bulabilirsin. Mesela "Yaradanımız" diyebilirsin.Sonra düşün ki önemli olan kelimeler değil, söylediklerimizi aşkla, inançla, yürekten söyleyebilmektir. Şu anda ben senin yerinde olsam katiyen yılmam ve bütün öğrencilerimi en güzel, en nezih, en temiz duygularla yetiştirir ve onların hayata Allah aşkıyla dopdolu pırıl pırıl insanlar olarak başlamalarına var gücümle gayret ederim. Ne olur yavrum bu küçük imtihanlarla yılmayalım. Bu Allah düşmanları bizim imanımızı, bizim aşkımızı, bizim heyecanımızı daha da çok artırıyor. Rahmetli babannem, “Yavrum,” derdi, “kış kışlığını, puşt puştluğunu yapar.” Dibini bir kurcalasan o alçak adamın nasıl pislikler içinde, iğrençlikler içinde bocaladığını görür, ona acıyıp dua edersin. Haydi yavrum, bizim lisedeki müzik hocamız Faik Canselen’in İleri Marşı’nı unutma:
“Yürü, bu yol şeref, zafer yolu
Karşında bekliyor seni tanyeri
Yürü, atıl, devir karanlığıo
Durma yürü, haydi, ileri”
Değerli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.