Muhterem Hocam,
Ben bir çok psikoloji kitapları okudum, insanı, insan ruhunu yıllarca anlamaya çalıştım ama kendi kendime yardım edemiyorum ve bu işin içinden çıkamıyorum. Bana yol gösterirseniz memnun olurum.
Selamlar, saygılar, sevgiler.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, psikoloji kitapları okuyunca biz her şeyi öğrendiğimizi, insan ruhunun derinliklerine indiğimizi sanıyoruz, ne büyük gaflet. Siz psikologların, psikiyatristlerin insan ruhunu anladıklarını, sırlarını çözdüklerini mi sanıyorsunuz? Ne büyük gaflet. Geçen hafta Ayşe Şasa’nın kitaplarını okudum. Ayşe Şasa, Yeşilçam’da bir rejisör. Şizofreni oluyor.
Doktorlar, iyileşmez diyorlar. Ayşe Şasa nice ıstıraplar çektikten sonra bir arkadaşı Muhyiddin Arabi Hazretleri’nin “Füsus-ül Hikem” isimli eserinin İngilizcesini getiriyor. Ayşe Şasa, birkaç dil bildiği için kitabı rahatlıkla okuyor. Tekrar okuyor, tekrar okuyor, kitaba aşık oluyor. Hazmedinceye kadar, hücrelerinde onu hissedinceye kadar okuyor. Sonra Allah’ın izniyle iyileşiyor. Kitabının sonuna üç psikanalistin kendisi hakkındaki üç ayrı yorumunu koyuyor. Üçü de ayrı telden çalıyor. Hele bir tane çok bilmiş var ki evlere şenlik.
Değerli yavrum, psikoloji tarihini okuyacak olursak her meşhur psikoloğun insana ayrı ayrı cephelerden baktığını görürürüz. Freud diye bir şerefsiz çıkıyor, çağın insanlarını perişan ediyor. Rezil adam, her şeyi cinsellikle izah ediyor. Günümüz insanlarının cinselliğe bu kadar batışlarının ve hayatlarını kepaze edişlerinin sebebi bu namussuz, bu haysiyetsiz yaratık. Amerika’da bir dernek kuruluyor. Mensupları pırıl pırıl, dünya güzeli genç kızlar, delikanlılar. Diyorlar ki: “Cinsellik, yanlız çocuk yapmak için önemlidir. Eğer çocuk yapmayacaksak ne lüzum var? Biz hayvan mıyız?” Bir psikolog çıkıyor, çirkin bir adam. O da her şeyi aşağılık duygusuyla izah ediyor. Dünya çapında şöhret oluyor.
Sevgili yavrum, sana daha yüzlerce örnek verebilirim. Ama uzatmayalım. Şunu demek istiyorum, o okuduğun kitaplar sadece senin o temiz, o nezih, o güzel kafanı karıştırmış. Oysa insanı anlamaya giden tek yol var, ama tek yol: O da Resulullah Efendimiz ve O’na inen Kur’an-ı Kerim. İnsanlar bunu anlayıncaya kadar başlarını daha çok taşlara vuracaklar. Ben, şu ana kadar 14 ciltlik Gönül Sohbetleri kitaplarımda bunu anlatıyorum. O kitaplar yedi milyar insan için yazıldı. Gün gelecek, bütün dünya dillerine çevrilecek. Allah’ın izniyle duyan, düşünen, hisseden insanların başucu kitabı olacak. Ama şimdilik onun kıymetini bilen, onu edeple, saygıyla okuyan çok az insan var. Kısmet olursa yakında yeni cildi çıkacak.
Değerli yavrum, lütfen o okuduğun kitapları bırak bir yana. Birkaç Ayet-i Kerimeyi, bir kaç Hadis-i Şerifi okuyup hayatında yaşamaya çalış. Mesele bu kadar. Göreceksin, o zaman hayatında yepyeni bir sayfa açılacak. Çevren renkle, ışıkla, nurla dolacak. Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allah’la aynı sayıdadır. Bunu unutma.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.