…….

Mevki ve makam, insanların ahlakı üzerinde değişik şekilde etki gösterir. Bazısının görürsün ki, fıtratında bulunan aşağılık, bunca zaman gizli kaldığı halde hasbelkader mevki, makam ve servete konunca, gizli bulanan alçaklığı püskürerek zahire çıkar da kimseyi beğenmemek, eski dostlarını tanımamak gibi hiç umulmayan haller görülmeye başlar. Diğerini de görürsün ki, rütbe ve servetçe yükseldikçe kalbinde saklı bulunan temizlik ve neciblik gereği olarak o nisbette güzel ahlakı ve yüksek faziletleri insanlar arasında görülmeye başlar. Bunun da sebebi şudur ki, değişik hallerin insanlar üzerindeki tesiri, şarabın tesirine benzer. Nasıl ki, bir iki kadeh içki yuvarlayanın kalbindeki sırlar, fikrindeki gizlilikler dışarı vuruyorsa, yüksek mevki ve makamlara çıkmak da, fıtratındaki temizlik ve habisliği meydana çıkarmak gibi bir tesire sahiptir. Özellikle yükselme, tedrici olmayıp aniden saldırırcasına olursa, bu zavallı uyum sağlayamayıp bocalar, kalır.

Bazı hikmet ehli diyor ki:

“Hallerin değişmesi, insanların cevherini ortaya koyar.”

Fadl b. Sehl diyor ki:

“Kişinin makamı, kendi meziyetinin üstünde ise, kibirlenmeye başlar. Ondan aşağı ise tevazuunu artırır.”

Bazı belağat alimleri diyor ki:

“İnsanlar, sahip oldukları makamda iki kısımdır: Bir kısmının şeref ve meziyeti, gayret ve hamiyeti sayesinde elde ettiği makam, kendisiyle şeref bulur ki, bu gibiler daima tevazularını artırırlar. Diğer kısım ise, meziyetten mahrum olduğu halde hasbelkader mevkii sahibi olan ahmaklardır ki, bunlar kibir ve gurur ile sarhoşturlar.”

Babacığım dualarınıza ihtiyacımız var..Allah’ım sizi gönlümüzden eksik etmesin.

Hürmetle özlemle ellerinizden öpüyorum.

Kızınız, Cahide Aktaş