SABRİ BABADAN SELAM VAR
İNSANLARA ELEŞTİRİ İLE DEĞİL SAYGI VE SEVGİ İLE YAKLAŞABİLİRİZ
Kıymetli yavrum,
Günümüz insanı yorgun, günümüz insanı atılan oklarla delik, deşik, günümüz insanı yaralı, mustarip, çileli. Şimdi biz bu insanın üzerine seni uyaracağım, seni ikaz edeceğim, seni eleştireceğim diye gidersek yemin ederim ki bu hiçbir işe yaramaz. Sadece karşı tarafı incitir, kırar, üzer, yaralar, küstürür, ağlatır, uykusuz bırakır. Sonuçta da hiçbir işe yaramaz. Siz, günlerce emek vermişsiniz, bir sofra hazırlamışsınız, salatadan tatlıya kadar her şeyi en ince nüanslarla göz nuru dökerek, alınteri harcayarak hazırlamışsınız. Misafir geliyor, tam bir kabalık, hoyratlık, vurdumduymazlık içinde her şeyde bir kusur arayıp buluyor, bir kulp takıyor, yüzünü ekşitiyor, ses tonu değişiyor, yüzünün rengi değişiyor. Şimdi siz “Bu insan ne güzel eleştiriyor, ne çağdaş bir aydın” der misiniz? Demezsiniz, vallahi de demezsiniz, billahi de demezsiniz. Lütfen kendimizi kandırmayalım. Biz Rana Sultan’la kırk dört yıl evli kaldık. İlk günden son güne kadar bir kere bile olsa birbirimizi tenkid ederek yıpratmadık. İkimiz de bundan tüm gücümüzle kaçtık. Çünkü ikimizin de belli bir kültürü, hayat tecrübesi vardı. Bugün dünyada hiçbir insan bu saçmalığı kaldıramaz, buna tahammül edemez. İsyan eder, feryad eder, üstünü başını yırtar. Lütfen realist olalım, masa başı edebiyatı yapmayalım. Birisi sizi sesinin tonundan, yüzünün rengine kadar her şeyi değişerek eleştirirse sizin dünyanız yıkılır. Eliniz, ayağınız titrer.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.