Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

4.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, mailinde anlattığın olay beni çok duygulandırdı. Evet, kim ne derse desin, ne yazarsa yazsın Türk Milleti inanılmaz bir mukavemetle bütün negatif etkileri boşa çıkaracak. Çünkü hala içimizde o kadar temiz, asil, yüce insanlar var ki onlar kötülükleri görüyorlar, okuyorlar, biliyorlar, ama inanılmaz bir aşkla, heyecanla onları iç dünyalarına sokmuyorlar. Biliyorum şimdi bazı kimseler her gün gazetelerde okuduğumuz, televizyonlarda seyrettiğimiz, yolda, çarşıda, pazarda şahidi olduğumuz birtakım negatiflikleri sıralayarak “işte diyecekler herşey olmuş bitmiş. Artık bunu inkar mı edeceğiz?” Hayır efendim, inkar meselesi değil. Evet, söylediğiniz hususlar doğru ama bunları Anadolu’nun mübarek insanının ta içinden gelen yüksek, asil, temiz duygularla kıyaslayacak olursak o kadar cüz’i kalacak ki, varsın onlar kendi iç dünyalarındaki bitip, tükenmişlikleri yüce Türk Milleti’ne her zaman olduğu gibi fatura etsinler, ne çıkar? Bütün mesele herbirimizin kendi hayatında bu direnci gösterebilmesi. Büyük Fransız şairi Valery, bir kimsenin yüreğindeki büyüklüğü ölçmek için ona sorarmış “Mukavemetin nedir?” Bu son derece önemli bir söz. İşte her birimiz çevremizdeki gördüğümüz bütün pisliklere, negatifliklere rağmen aslanlar gibi direnebilmeli, mukavemet göstermeliyiz. Hayat, er geç inananların, içi sevgiyle, saygıyla, hizmet aşkıyla dolu olanların yanında olacaktır. Hayat, herşeye rağmen yürüyenlerindir.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :