Yine uzun yıllar geçti aradan. Bir Adlî Tatilde, Danıştay’daki arkadaşlarla beraber geziye çıkmıştık. Viyana’daydık. Kaldığımız otelin karşısında bir süpermarket vardı. Bir akşam muz almak için gitmiştim oraya. Kasaya parayı ödemek için sıraya girdim. Sepeti gösterdim. Kasiyer parayı aldı. Üstünü verdi. Ve teşekkür etti. O günden beri, teşekkür kelimesini o kadar güzel telâffuz eden başka kimse görmedim. O, teşekkürü anlatan bir kelime olmaktan çıkmış, bir şiir, bir müzik, insanı ürperten, estetik hazlarla dolduran bir dua, bir niyaz olmuştu.
Hepimizin hayatında böyle renk dolu, ışık dolu anlar vardır. Öyle insanlar vardır ki, çalışırlarken, işlerini yaparlarken, mesleklerini icra ederlerken güzelleşirler, ulvîleşirler, bir gül yaprağının üstündeki yağmur tanesi gibi olurlar. İşte onlar, mükemmellik duygusuna sahip insanlardır. Her iş önemlidir. Her meslek kutsaldır. İş, o yüceliği görebilmekte, o işin gerektirdiği ciddiyet, vakar, asalet, edep ve incelikle gereken önemi gösterebilmektedir. Önemli olan ne yaptığımız değil, nasıl yaptığımızdır."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.