Konu : "Benim inancım bana, senin inancın sana"
Gönderen :
"Bir şey yapmalı"
Tarih :
10/23/2018 3:08:51 PM
.
Merhabalar muhterem hocam,
Uzun süredir sitenizi takip etmekteyim.Şu son birkaç gündür yazılan mailler,benim muzdarip olduğum bir konuyla çok alakalı olduğu için, bu konuda bende sizin kapınızı çalıp sorunuma ortak olmanızı istedim. Efendim, küçük yaşlardan beri ailemden gördüğüm gibi bende namaz kılmaktayım ve ibadetlerimi elimden geldiğince yerine getirmeye çalışıyorum. Evlenirken malesef o zamanlar çok cahil olduğumdan evleneceğim kişinin sadece dürüst , mevki sahibi , görüntüsü iyi bir beyle evlendim. Fakat namaz kılıyormu diğer arkadaşlarım gibi hiç sormadım bile. Evlendiğim kişi tam dünyalık diye adlandırılan, yerine göre içkisini içen yerine göre orucunu tutan arada da cuma namazlarına giden biriydi. Bunun dışında ben ve çoçuklarıma, ailesine ve etrafına son derece iyi merhametli saygılı biridir. Tek eksiği inanç azlığı diyebiliriz belkide haddim olmıyarak. Diğer arkadaşlar gibi benim eşimde sağlıklı bir erkek olarak etraftaki ve tv deki bayanların cömertliğinden bolca yararlananlardan. Hatta benim yanımda bile bir tane güzel kızı kaçırmıyarak baştan aşşağı süzecek kadar. Tabiki bir bayan olarak elbette ki bu beni çok üzüyor ve gönül koyuyorum. Ama şimdiye dek de beni aldattığını görmedim duymadım. Son derece ailesine bağlı biri. Beni ve çoçuklarını çok seviyor bir dediğimizi iki etmiyor. Evlenirken ettiğim eşşekliğin şimdilerde belkide cezasını çekiyorum. Sorunuma gelince, eşim dışardaki bayanlardan bolca göz banyosu sevabını alıyorken tabiki bana çeşitli kısıtlamalar getiriyor, dar giyme şöyle yapma ona bakma buna bakma diye.Benim bundan şikayetim yok aksine hoşuma bile gidiyor kıskanılmak güzel geliyor. Bende ona uyuyorum tabi. Asıl sorun ise şurda şehirde uyguladığını yazlık veya tatil yörelerinde uygulamıyor aksine bana tepki veriyor. Bu yıl deniz kenarında artık mayo giymek istemediğimi vicdan azabı duyduğumu kendime uygun birşeyler uydurup öyle denize girmek istediğimi söylediğimde saçmaladığımı söyledi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bir yıldır sitenizi takip ediyorum ve her okuduğumda kendimde büyük değişikliklerin olduğunu hissediyorum. Artık hayata daha başka bir gözle bakabiliyor ve değişmem gerektiğine inanıyorum. İnandığım gibi yaşamam için bir adım atmam gerekli , bu adımıma dünyalık kocam eşlik etmeyeceğe benziyor ,ama ben bu adımı atıyorum, alacağım tepkiler ne olursa olsun. Sizden istediğim cuma namazlarına bile gitmeyen bu dünya delisi eşim için ne yapmalıyım. Bunca yıldan sonra onu boşıyamam ama onu nasıl değiştirebilirim. Bu arada kitap, gazete okumaz, sadece tv de nerde abuzittin şeyler var onu izler ve ev halkının çoçuklarda dahil hepimizin ona iştirak etmesini ister.
Vereceğiniz cevabı merakla bekliyorum.Şimdiden çok teşekkür ederim.Selam ve Saygılarımla...
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, bu adam kesinlikle değişmez. Firavun hayatını ölünceye kadar devam ettirir. Yapacağın iki şey var. Ya bu adamdan ayrılacaksın veya beraber oturup kendi şahsiyetini yaşayacaksın. Asiye Validemiz, firavunla beraber oturdu. Bir ömür boyu aynı çatı altında, aynı sofrada beraber yaşadılar. Ama kainatın on büyük kadınından biri olan Asiye Validemiz kendi şahsiyetini yaşadı, kendi inançlarını yaşadı. Stalin'le karısı da öyleydi. Stalin, her sabah bir Allahsızlık okulu açmaya giderken hanımı kızıyla beraber kiliseye giderlerdi. Durum böyle yavrum. Eğer ayrılamam diyorsan o zaman hiç taviz vermeden kendi şahsiyetini, kendi inançlarını hep kendin yaşa. İtiraz ederse hiç aldırış etme. Çok üstüne varırsa "Benim inançlarım bunu gerektiriyor, benim inancım bana, senin inancın sana" dersin.Ve kesinlikle sonunda ölüm de olsa yolundan dönmezsin...
Selam, sevgi ve saygı ile.
|