Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Gönülce söyle bana, dilinden bilmem.
Gönderen : İlknur
Tarih : 10/31/2018 9:49:53 AM


.




Merhaba Sabri amca;


Okudum mailinizi, anladım demek istediğinizi, teşekkür ederim. Size geçen hafta gittiğimiz bir kına gecesini anlatmak istiyorum; geçen hafta sonu bir kına gecesine gitmiştik yakın bir ahbabın; ertesi gün de bir yerde 60 kişilik bir yemek veriyordu aile, oraya gitmiştik. Kına gecesinde bir şey dikkatimi çekti ve burada anlatmak istedim. Evlenen genç yabancı bir kızla evleniyordu. Kız Kanadalı, hiç Türkçe bilmiyor; epey konuştum kızla, çok tatlı bir kızdı. Ama kınanın ne olduğunu bilmiyor, tabii Türk adetleri gibi değil yurtdışındaki adetler. Pek istememiyordu kınayı, ürküyordu sanırım bilemediği için; bizim ahbabımız da damadın annesi; onu da çok severim, çok pozitif, iyi bir insandır. Yanından ayrıldığınız zaman eğer kafanızda olumsuz bir düşünce varsa, bir sıkıntı varsa ondan ayrıldığınızda hiç biri kalmaz; içiniz neşeyle, pozitif düşünceyle dolar. Böyle bir insandır kendisi. Kendisi kayınvalide oluyor; gelini için kına kıyafeti, kına almış; onların evinde yapıldı kına gecesi. Herhalde 25-30 kişi vardı, bir sürü de yemek yapmışlar, belli ki çok yorulmuşlar, çok uğraşmışlar. Allah inşallah mutlu eder yeni evli çifti. Benim asıl anlatacağım olay birşey dikkatimi çekti ve duygulandırdı beni; Kanadalı gelin pek kına istemiyordu ama kızcağız hiçbirşeye de sesini çıkarmıyordu,; çok uyumlu, güleryüzlü bir kızdı. Kına kıyafetini de giydi, kınayı da yaktırdı eline. Kızı ortaya oturttular önce hanımlar, ondan sonra herkes etrafında kına gecesi şarkıları söyleyerek dönmeye başladılar. Bir hanımın elinde de bir tepsi, tepsinin üzerinde ufak mumlar... Onlarla birlikte şarkılar eşliğinde dönüyordu herkes kızın çevresinde. Kızcağız da Türkçe bilmediği için şarkıların sözlerini anlayamıyor tabii. Fakat şarkıları dinliyordu. Ben de seyrediyordum; bir ara kıza baktım; o sırada da


“Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,


Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler,


Annesinin bir tanesini hor görmesinler,


Uçan da kuşlara malum olsun,


Ben annemi özledim,


Hem annemi, hem babamı,


Ben köyümü özledim...” şarkısı söyleniyor.


Ben de söyleyerek eşlik ediyordum. Duygulandım dinlerken, kıza bir baktım ki kızın yanağından yaşlar süzülüyor, ağlıyor... Onu öyle görünce benim de gözümden yaşlar gelmeye başladı, dayanamadım ben de onu ağlarken görünce; ve o an ilk aklıma gelen gönül dili bu olsa gerek herhalde diye düşündüm. Çünkü o kız bir yabancıydı ve hiç Türkçe bilmiyordu; ancak ağladığı şarkının sözleri ona nekadar da uyuyordu; ailesi dünyanın başka bir ucundaydı, kendisi başka bir yerde ve ailesi gelememişti onun bu gününe; Mayıs ayında gelecekmiş kızın ailesi. Ailesinden hiç kimse yoktu o ortamda. Sonra konuştum onunla biraz; hiç birşey anlamadığını ancak ağladığını söyledim; neden ağladığını, ne hissettiğini sordum; bana “ben de bilmiyorum, şarkının melodisi beni etkiledi, içimden ağlamak geldi birden, içten gelen birşey, bilmiyorum” dedi. Eşi o şarkının sözlerini tercüme etmiş sonradan. O gecede başka bir çiftle tanıştık bir de ; kız Türk, kocası Amerikalı; kocası müslüman olmuş; Türkçeyi de öğrenmiş, gayet de güzel konuşuyor; onlar da tatlı bir çiftti. 4 senedir İstanbul’dalarmış; ikisi de öğretmen; bir de tatlılar tatlısı 14 aylık bebekleri vardı; o da gelmiş. Orada bebeği herkes çok sevdi; kucağına alıp sevdi herkes; sonra annesi orada bulunan yaşlıca bir teyzeye “Dua okuyabilir misiniz, çok nazar değiyor çocuğa” dedi gülümseyerek; zaten çok güleryüzlü, kibar, hanım bir kızdı bebeğin annesi; çok sevdim onu da. O teyze çocuğa dua okuduktan sonra Amerikalı kocası o teyzeye öyle bir içten teşekkür etti ki içimden düşündüm; o bir Amerikalı dedim ama nasıl kibar, saygılı bir insan; üstelik de müslüman olmuş diye düşündüm. Allah mesut etsin, mutlu etsin inşallah onları da çocuklarıyla beraber diye geçti içimden. Dünyanın neresinde olunursa olunsun; iyi insan heryerde iyi; duygulu, duyarlı insan hangi milletten olursa olsun kendisini hemen belli ediyor ve insanı etkiliyor. İşte böyle Sabri amca; bunları size de anlatmak istedim.


Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyor, çok güzel bir gün geçirmenizi diliyorum.



--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın İlknur Hanım,


Kıymetli yavrum, Gülten Akın bir şiirinde



“Gönülce söyle bana dilinden bilmem”



der. Aslolan dillerin konuşması değil gönüllerin anlaşmasıdır. Bunun ne güzel bir örneğini vermişsin. Tebrik ederim.


Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]