Bir koca eşinden, bir anne baba evladından sorumludur.
Cenab-ı Hak Buyuruyor: “Ey mü’minler, kendinizi ve ehlinizi altındakileri ateşten koruyunuz.”
Yani evvela kendinizi kendi nefsinizi sonra ehlinizi, eşinizi, kızınız oğlunuzu ateşten koruyunuz Buyuruyor.
Ebul Hafs Hz vardır, büyük Hadis fukahalarından. Çok saliha bir kızla evlenmiş. Allah’tan korkan, İslamı yaşayan, gönlünü İslama vermiş bir hanım. Bu hanım da namazlarını kılıyor, ilmi de var ama az böyle...
Evlendikleri gece kız Ebul Hafs Hz'ne diyor ki
Benim diyor bazı sorularım var, müşküllerim var diyor. Önce onları halledelim sonra beraber olalım. Sonra başlıyor sormaya:
-Kadınlık hallerinde ne yapmam lazım, adet günleri ne kadar sürer, lohusalık hallerinde ibadetlerimi nasıl yapmam lazım. Sonra oruç, namazla ilgili bazı ince meseleleri soruyor.
Bu ne yapıyor…
Sonradan Ebul Hafs-ül Kebir (Kebir: büyük) diye anılır, ama eşine cevap veremiyor…
Kız sordukça sürekli -Bilmiyorum… Bilmiyorum… diyor.
Bunun üzerine kız şaşırıyor… Sen diyor neden evlendin?
Neden evlendin….
Sen bilmiyor musun diyor, Allah, “Eşlerinizi ateşten koruyun “ Buyuruyor. Sen diyor, bu şekilde beni nasıl ateşten koruyacaksın?
Bunun üzerine Ebul Hafs Hz utanıyor, başını önüne eğiyor, düşünüyor düşünüyor, O zaman gerçekten kendisinin hala gafil olduğunu anlıyor. Sonra kıza
-Haklısın… diyor. Ve ondan müsaade istiyor:
“Sen”, diyor, bana izin versen, ben gitsem, biraz ilim öğrensem, sonra gelsem olur mu?”
Kız diyor ki “Ben açlığa dayanırım, yalnızlığa dayanırım ama ateşe dayanamam, git” diyor böyle.
Ebul Hafs Hz sonra gidiyor, ilim öğrenebileceği bir şehre gidiyor, orada iki yıl ilim tahsil ediyor. Sonra büyük alim oldu.
Erkek bilmezse ondan koca olmaz ki. Özellikle bir erkeğin fıkıh ilmini iyi bilmesi lazım. Cenab-ı Hak “Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz “ Buyuruyor. Bilmezse nasıl koruyacak…
Evet dinde zorlama yoktur. Bir kafiri imana gelmesi için onu zorlamak yoktur ama İslamda yerine göre zorlama vardır. Mesela bir evde soba yanıyor, üstünde çaydanlık kaynamaya başlamış… Yeni yürümeye başlamış çocuk elini sobaya uzatsa annesi onu uyarır, aman der, cıss, cıss der, çocuğu ateşten uzak tutmak için çalışır. Çaydanlık üstüne devrilir diye korkar. Çocuk ısrar ederse onun iyiliği için kolundan tutup zorla çeker. Bir anne çocuğuyla yolda karşıdan karşıya geçerken çocuk birden yola fırlamak isterse onu kolundan tutup çeker, ona mani olur. Bu nedir, zorlamadır, işte böyle….
Demek ki dinde de yerine göre zor kulanma vardır.
Evladını tehlikeden korumak için, eşini korumak için… yerine göre zorlama vardır.
Önemli olan Allah’ın kulundan razı olması. O kulundan razı ise her şey biter. Kimin ne düşündüğünün bir önemi yok...
Ahmet Tomor Hocaefendi
Allah Ondan Razı Olsun.