Dedikodu konusunda soru sormak istiyorum. Mesela işyerinde bize yapılan bir haksızlığı ve yapan kisiyi bir arkadaşımıza dertleşmek icin anlatmak dedikodu sayılır mı, ya da kayınvalide ile ilgili problemler, arkadaslarımızın hareketleri, söyledikleri, bunları hep kardeşlerimizle, ailemizle ve yakın arkadaslarımızla paylaşıyoruz, bu aynı zamanda terapi gibi oluyor, sıkıntılar hafifliyor, bu konuda sınır nerede başlayıp, nerede bitiyor?
Teşekkürler
________________________________________
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Melek Taşdemir,
Kıymetli yavrum, bu söylediklerinin hepsi dedikoduya girer. Dedikodunun en tipik örnekleridir. Bunların terapi olduğunu söylüyorsun. Kesinlikle yanlış. Bunlar insanı deşarja götürmez. Bilakis daha büyük, daha ağır şarjlar getirir. Yüce Peygamberimiz “Ya hayır söyle, yahut sus” buyuruyor. Yapılacak iş olayı dilimize dolayıp, ona buna açmak değil, o şahıslara karşı önce hayır dua etmek, güzel dileklerde bulunmak, sonra onları bağışlamak. Sonra onları böyle konuşturan nedenleri bulup kendi kendimizi eleştirmek. Ve yeni kararlar alarak hayata daha çok sevgi dolu, daha çok saygı dolu, daha çok edep ve incelikle dolu olarak başlamak.
Kıymetli yavrum, belki bu söylediklerimi kabul etmeyebilirsin. Karar senin. Ben, bu şekilde hareket ettiğimde hiçbir zararını görmedim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.