Değerli hocam, kartalların yaşamlarını okuyunca o kadar etkilendim ki. 40 yaşına, ya da daha ileri yaşlara kadar Rabb'imize iyi bir kul olamadıysak, hayatta iyi bir insan olarak yaşayamadıysak, vakit hiçbir zaman geç değil diye düşündüm. Kartalın yaşlanmış gagasını kayalara vurarak söktüğü gibi, önce lüzumsuz konuşan şu dilimizi söksek, sonra yeni çıkan dişlerimizle ,dilimizle ,kalp kırmak , gönül yıkmak için uzattığımız pençelerimizi söksek, sonra kartalın yolduğu tüyleri gibi, sırtımızda , içimizde taşıdığımız benlik duygusundan sıyrılsak ve yeniden uçmaya hazır tertemiz bir insan olabilsek.
Efendim, çok duygulandım. InşaALLAH, ben de bu yazdıklarımı okumakla kalmayıp, yaşamımda uygulamayı başarabilirim. Hayır dualarınızı istirham ederek, ellerinizden hürmetle öpüyorum.
Ayla Belen.
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------------------------
Sayın Ayla Hanım,,
Kıymetli yavrum, manevi tekamülü ne kadar güzel anlatmışsın. Seni yürekten kutlarım. Hayatın her anında yavrum, önemli olan nefsimizin üstüne yükselebilmek. Bunu yapamayıp nefsinin elinde maskara olarak göçüp gidenlere ne yazık. Allah cümlemize gerçek Müslüman olmayı nasip etsin. Nefsimize diz çöktüremedikçe de bu mümkün olmuyor. Nefis bizi parmağında fırıl fırıl döndürüyor. Nice insanlar var ki kendilerini mükemmel, ideal insan, örnek Müslüman sanıyorlar. Oysa bir kısmı nasıl da yakalarını nefsin eline kaptırmışlar. Farkında bile değiller. Aman yavrum, çok dikkatli olalım, birtakım sahte şöhretlere aldanmayalım. Onlar hem kendilerine, hem çevrelerine büyük zarar veriyorlar. Yazık değil mi?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.