Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Yalnız içkiden, kumardan uzaklaşmakla nefs problemi halledilmiş olmaz.
Gönderen : Ayla.
Tarih : 12/6/2018 3:28:17 PM


.




Saygıdeğer büyüğüm, insan her gün yeni bir şeyler öğrendikce, yaradılış üzerine düşününce , bizleri ve tüm kainatın yaratıcısı Yüce Rabb'imize sonsuz şükürler edip , acizliğinin bir kez daha farkına varıp, imanı güçleniyor. Efendim, son okuduğum yazı kartalların yaşamı ile ilgili. Kartalların ömrü 70 sene kadarmış. Ancak, bu yaşa ulaşmak için kartalın 40 yaşındayken zorlu bir sınavdan geçmesi gerekiyormuş. 40 yaşına gelen bir kartalın, pençeleri sertleşir, gagası uzar, kanatları eski uçma özelliğini kaybeder ve artık kartal avlanamaz hale gelirmiş. Kartal, bu durumda yaşamaya devam etmek, ömrünü sürdürebilmek için son bir gayretle çıkabildiği en yüksek dağda kayalıkta bir mağara bulmalı ve kendi ile büyük bir savaşa girerek yeniden doğmalıdır. Yeniden doğmayı seçen kartal, aylarca yalnızlığına kapandığı mağarada, önce kayalara gagasını vurarak, gagasını söker ve uzun bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Sonra yeni çıkan gagasıyla, eski sertleşen pençelerini çıkarır, yeni pençeleri çıkınca da tek tek eski tüylerini yolar. Yaklaşık 5 ay sonra kartal, hayatının geri kalanını yaşamak için ilk uçuşunu yaparmış.



Değerli hocam, kartalların yaşamlarını okuyunca o kadar etkilendim ki. 40 yaşına, ya da daha ileri yaşlara kadar Rabb'imize iyi bir kul olamadıysak, hayatta iyi bir insan olarak yaşayamadıysak, vakit hiçbir zaman geç değil diye düşündüm. Kartalın yaşlanmış gagasını kayalara vurarak söktüğü gibi, önce lüzumsuz konuşan şu dilimizi söksek, sonra yeni çıkan dişlerimizle ,dilimizle ,kalp kırmak , gönül yıkmak için uzattığımız pençelerimizi söksek, sonra kartalın yolduğu tüyleri gibi, sırtımızda , içimizde taşıdığımız benlik duygusundan sıyrılsak ve yeniden uçmaya hazır tertemiz bir insan olabilsek.


Efendim, çok duygulandım. InşaALLAH, ben de bu yazdıklarımı okumakla kalmayıp, yaşamımda uygulamayı başarabilirim. Hayır dualarınızı istirham ederek, ellerinizden hürmetle öpüyorum.



Ayla Belen.



Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------------------------


Sayın Ayla Hanım,,



Kıymetli yavrum, manevi tekamülü ne kadar güzel anlatmışsın. Seni yürekten kutlarım. Hayatın her anında yavrum, önemli olan nefsimizin üstüne yükselebilmek. Bunu yapamayıp nefsinin elinde maskara olarak göçüp gidenlere ne yazık. Allah cümlemize gerçek Müslüman olmayı nasip etsin. Nefsimize diz çöktüremedikçe de bu mümkün olmuyor. Nefis bizi parmağında fırıl fırıl döndürüyor. Nice insanlar var ki kendilerini mükemmel, ideal insan, örnek Müslüman sanıyorlar. Oysa bir kısmı nasıl da yakalarını nefsin eline kaptırmışlar. Farkında bile değiller. Aman yavrum, çok dikkatli olalım, birtakım sahte şöhretlere aldanmayalım. Onlar hem kendilerine, hem çevrelerine büyük zarar veriyorlar. Yazık değil mi?



Selam, sevgi ve saygı ile.





Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]