Merhaba..
Benim sorunum çevremle dialog kuramıyorum hocam ve psikolojik bunalımdayım...Küçükken mutluydum ve arkadaşlarım vardı oyun oynardık her çocuk gibi. O günlerim güzeldi ancak ben ortaokuldan sonra kendimi insanlardan uzaklaştırmışım ve hep yalnızlığa doğru yol aldım .. Lisede doğru dürüst arkadaşlık kuramadım, hep yalnızdım, içimde fırtınalar kopuyordu ama ben bunu dışa vuramadım hiç... Ne bileyim konuşacak kelime bulamıyordum belki de. Aslında az çok bildiklerim vardı ama hep içimde kaldı ... Ve daha sonraları insanlardan kaçmaya başladım ne bileyim işte yolda bi tanıdık görsem içimden dengesizce bir istek benim yönümü değiştirmemi istiyordu sanki. En yakınlarım için bile bu durum böyle... İşte bunun gibi şeyler hocam .. Şu an üniversitedeyim ama yine yalnızım arkadaşlık kuramıyorum.. Hocam ne olur insanlardan kaçmadan tatlı tatlı şu hayatı yaşamam için bana destek verin ... Psikoloğa felan gitsemmi ki..... HOCAM SAYGILAR DİLİYORUM.
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
---------------------------------------------------------------------------
Sayın “İsimsiz”,
Kıymetli yavrum, en büyük Türk hikayecisi rahmetli Sait Faik “Her şey bir insanı sevmekle başlar” diyordu. Sen de yavrum işe sevmekle başla. Bu bir insan, bu bir hayvan, bu bir bitki, eşya olabilir. Sevmek, hayatla olan bağlarımızı yeniden kurmak demektir. Sevgi, tertemiz bir sevgi, yalansız, riyasız, menfaatsiz, çıkarsız, beyaz bir gül gibi sevmek bizi hayata bağlar. Sevince damarlarımızdaki kan daha bir başka akar. Sevince gözlerimiz daha bir parlar. Yunus
“Aşk gelicek cümle eksikler biter”
diyor. Cahit Sıtkı Tarancı
“Sevmek, devam eden en güzel huyum”
diyor. Yunus
“Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz”
diyor. Sevmek, hayata, varoluşa yepyeni bir kapı açmak demektir. Sevilen şu olur, bu olur, önemli değil. Ama sevmeye başlamakla bizim hayatımızda yepyeni bir kapı açılır. Sevilen anne olur, baba olur, kardeş olur, arkadaş olur, bir yazar, bir şair, bir müzisyen, bir ressam, bir kurtarıcı devlet adamı olur, bir filozof olur, orası önemli değil. Ama yeter ki en halis, en temiz duygularımızla sevmeye başlayalım. Sait Faik’in sözünü unutmayalım. “Her şey bir insanı sevmekle başlar”.
Kıymetli yavrum, sen zalim bir hükümdar gibi kendi masum, temiz, beyaz dünyanı bir karanlıklar zindanına hapsetmişsin. Sana da yazık değil mi yavrum? Gel, el ele verelim, o zindandan çıkalım. Bak, pırıl pırıl bir dünya. Renkleriyle, ışıklarıyla, şiiriyle, güzelliğiyle seni bekliyor.
“Işık diyordun işte bak
Kör kuyulara kadar ışıdı yeryüzü
Renk diyordun işte bak
Buram buram mavi
Çarşılar dolusu kırmızı
Süt beyazından geceler
Sarı güneşler ortasında turuncu bir gün
Yitirilmiş saadetlerin bahçesinde mor çiçekler”
İşte bütün güzellikler, bütün ihtişamıyla seni bekliyor. İşte muhteşem görüntüsüyle din ve tasavvuf, işte göz kamaştıran ihtişamıyla güzel sanatlar, müzik, resim, edebiyat, mimari, sinema, tiyatro seni bekliyor. Kendine en yakın bulduğundan birini seç. İfaden çok güzel. Mesela işe günlük tutmakla başla. Bir defter, kalem al, aklına ne gelirse yaz. Bir gün bakacaksın ki içindeki, masum ve temiz dünyandaki güzellikler yediveren güller gibi açılacak. O zaman Yunus gibi
“Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır”
diyecek ve devam edeceksin:
“Aşk gelicek, cümle eksikler biter”
Dinin, tasavvufun, güzel sanatların merdivenlerinden çıktıkça ruhunda gizli kalan güzellikler birer birer açılacak, boy verecek. Sen de “Sevmek, devam eden en güzel huyum” diyeceksin. Seveceksin, öyle seveceksin ki yeryüzündeki bütün insanları, hayvanları, bitkileri, eşya ve cemadatı Muhammedi bir aşkla kucaklayacak, “Allah’ım, Sana sonsuz şükürler olun, seviyorum, seviliyorum” diyeceksin. İçin içine sığmayacak. İçtiğin su, yediğin ekmek, teneffüs ettiğin hava sana çılgınca bir heyecan verecek. İç dünyanda sadece renk ve ışık kalacak. Bütün dargınlıklar, kırgınlıklar, küskünlükler unutulacak. Nur gelecek, zulmet gidecek. Hep öyle olmuştur. Işık gelince, karanlık gider. Aşk, bir aydınlıktır. Bütün kainatı aydınlatır, ışıtır. Evet yavrum, Sait Faik’in sözünü unutmayalım:
“Her şey, bir insanı sevmekle başlar”
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.