Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Örnek insanlar...
Gönderen : Sabri Babyla Sohbet
Tarih : 12/22/2018 6:35:24 AM


.
SABRİ BABA İLE SOHBET
-Efendim, acaba fakülte yıllarınızda en beğendiğiniz hocanız kimdi?

Sabri Baba:

-Vallahi, doğrusunu söylemek gerekirse benim fakültede en beğendiğim, takdir ettiğim kimse kapıcı İrfan Efendi idi. Ona hayrandım. Kapının girişinde paltolara bakardı. Gelen mektuplarımızı ondan sorardık. Kimisi sevgilinden, ailesinden mektup beklerdi. Kimi de benim gibi yazı yazdığı dergilerden. İrfan Efendi, kendine sorulduğu zaman oturduğu yerden edeple ayağa kalkar, ceketini ilikler, eğer gelen birşey varsa verir, yoksa “Size bugün mektup yok efendim, ama inşallah yakında gelir” der, ümidini de verirdi. Ben ondan daha fazla kimseye saygı duymadım fakülte yıllarımda. Hayat boyu da hep kapıcı İrfan Efendi gibi olmaya çalıştım


-Fakülte bittikten sonra neler yaptınız?

Sabri Baba:

-Henüz stajımı yaparken annemden para istememek için öğretmenlik yapmaya karar verdim. Bir liseye vekil öğretmen aranıyordu. Orada edebiyat öğretmenliği yaptım. Çok güzel, çok değerli öğrencilerim oldu. İsimleri hâlâ hatırımdadır. Mesela Sumru Ortalan, M. Ceceli, hâlen görüştüğümüz sevgili Mustafa... Zil çalardı, ama onlar “Öğretmenim, nolur çıkmayalım, devam edelim” derlerdi. Hep birlikte şiirler okur, onların üzerinde konuşurduk. Sonra askerlik görevimi yapmak üzere ayrıldım.



-Efendim, askerlik dönüşü Danıştay’da mı işe başladınız?

Sabri Baba:

-Evet. Milli Birlik Komitesi Danıştay’a yeni baştan hakim alacaktı sınavla. Gazetede ilanlarını okudum. Sınava girdim. Bin kişi arasında birinci oldum. Bana çalışacağım daireyi söylediler. Ertesi günü gittim, işe başladım.



-Rana Anne ile tanışmanız da o zaman oldu değil mi efendim?

Sabri Baba:

-Evet. O işe daha ilk başladığım gün, çalışacağım yer olan onaltı kişilik salonun kapısını açtım, tam karşıda Rana Hanım oturuyordu. Üzerinde yakasının üst kısmı siyah kadife olan gri bir tayyör vardı. İçinde beyaz bluzu ile bir melek gibiydi. Sanki Allah, gökyüzünden bir meleğini göndermiş, anlaşılmasın diye kanatlarını kırmış...



O anda içimden bir ses “İşte Sabri,” dedi, “senin evleneceğin kız bu.” O güne kadar da etraftaki hoppa, züppe kızları göre göre evlenmemeye kesin olarak karar vermiştim. “Ölürüm de bu kızlarla gene evlenmem” diyordum. Buna rağmen o anda ne olduysa oldu. Kararımı değiştirdim. Çünkü o güne kadar Rana Hanım kadar edepli, zarif, ince bir hanımefendi görmemiştim.



(Sabri Baba burada derin bir iç çekiyor...)

...

Ahh, ne güzel bir rüyaydı o! Kırk dört yıl sürdü......


Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]