Degerli Büyügüm,

Size ve sitedeki tüm Gönül Dostlarina en güzel selamlarimi sunuyorum Almanya'dan.

Epeydir yazamadim size, kusuruma bakmayin.

Efendim bende size bugün Anneannemden bahsedeyim. Kendisi 95 yasinda vefat etti. Anneannem de okumus bir insan degildi, ama gene de bütün kavgali dargin insanlari o baristirirdi. Genclik zamanlarinda, malum memleketi büyük bir kitlik baslamis. Kimsede ne un ne baska bir malzeme varmis. Birgün kapiya bir Dilenci geliyor. Nan var mi nan? diye soruyor, yalniz sakalinin parlakligindan dilencinin yüzüne bile bakamiyor. Kendisine Azime diye hitap ediyor ki ismide Azimedir.

Sonra Anneannem cuvalina un koymak icin geriye baktiginda, Allah sana daha cok versin deyip birden kayboluyor.

Anneannem sasiriyor, saga sola bakiyor, kimsecikler yok..sonra düsünüyor bu amca benim ismimi nerden biliyor? diye. Anliyor ki Hizir Aleyhisselam gelmis kendisini ziyarete.O yil onlarda olan bereket tüm köye yetiyor. Kuzular cift cift doguruyor, ekinler cuval cuval birikiyor ve herkese yardima kosuyorlarmis.

Özellikle bir ayrintiyi halen unutamiyorum. Anneanemin kerpicten bir sirke küpü vardi. Ne kadar sirke alinirsa alinsin icinden, ertesi sabah yine agzina kadar dolu olurdu o küp. Kaç defa göstermisti bana, ama o zamanlar bir anlam veremiyordum bu olaylara.

Evet Anneannem zahiren cahildi ama, batinen hicbirimiz eline su dökemeyecek kadar da ilmi vardi.

Efendim simdilik bu kadar.

Tekrar selam ve sevgilerimi sunar, o nurlu ellerinizden öperim.

Nurten

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :