.
Efendim,
Ünlü Alman besteci Mendelson’un büyükbabası Moses Mendelson çok çirkin bir adammış. Aşırı derece kısa boylu olmasının yanı sıra çok garip bir de kamburu varmış.Günün birinde Hamburg' da yaşayan bir tüccarı ziyarete gitmiş.Tüccarın Frumptje adında çok güzel bir kızı varmış. Moses umutsuz bir aşkla tutulmuş bu güzel kıza. Fakat güzel kız onun çirkin görüntüsünden ürker,her geldiğinde yanından kaçıp odasına çekilirmiş.Bir gün Moses bütün cesaretini toplayarak tüccarın evine gitmiş.Ayrılma vakti geldiğinde, tüccardan müsaade isteyerek güzel kızın üst kattaki odasına çıkmış. Moses utanarak şu soruyu sormuş kıza: “Evliliklerin cennete ait olduğuna inanır mısınız?" Güzel kız, Moses’in hiç yüzüne bakmadan "Evet" demiş. "Peki ya siz? " diye sormuş. "Evet inanırım" demiş Moses. "Biliyor musunuz? Her erkek çocuğu doğduğunda Tanrı onun evleneceği kızı belirlermiş. Ben doğacağım zaman benim de evleneceğim kızı belirlemiş ama bana 'Senin karın kambur olacak' demiş.""O zaman ben 'lütfen onun kamburunu bana ver ,bir kadın buna dayanamaz, ama ben dayanırım' demişim." Frumptje gözlerini yerden kaldırıp onun gözlerinin içine bakmış. Artık karşısında başka bir Moses varmış.Daha sonra da onun sevgili eşi olmuş.

“Evlilik iki bedende bir ruh gibidir.

Sevgi ve saygılarımla

Pınar

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
----------------------------------------------------------------------

Sayın Pınar Hanım,

Kıymetli yavrum, bir gün Temel’e sormuşlar”Güzel bir kızla mı evlenmek istersin, aptal bir kızla mı?” Temel cevap vermiş: “Güzellik geçicidur.”

Değerli yavrum, hikayen o kadar güzel ki sanki hayatın, varoluşun özünü veriyor. Sevmek, karşısındaki insanda kendini bulmak demektir. Bunun da güzellikle, çirkinlikle, zenginlikle, fakirlikle hiçbir alaksı yoktur. Bütün mesele aşka gereken saygıyı göstermek, onu geçici cinsel heyecanlarla karıştırmamaktır. Aşk, insanı Allah’a götüren en güzel duygudur. Aşkı tatmayan bir insan henüz yaşamıyor demektir. Ne yazık ki günümüzde kutsal aşk olayı insanların hayvani duygularıyla özdeş tutulmakta, daha baştan maç kaybedilmektedir. Bu kafayla insanlar ne mutlu olabilir, ne huzurlu yaşayabilirler. Çağımızın en büyük sıkıntısı da işte bu. İnsanlar ellerindeki bütün imkanlara rağmen kendilerini içkiye, fuhuşa, kumara, dedikoduya, para, mal, mevki hırsına kaptırıyorlar. Böylece her gün insanlıklarından , efendiliklerinden biraz daha uzaklaşıyorlar. Bazan beş dakikalık bir zevkin faturası bir ömür boyu ödenemiyor. Hayatları mahvoluyor. Tabi dünyası rezil olanın, ahireti de rezil oluyor. İşte böyle yavrum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.