RAHMETLİ SABANCI'DAN BİR HATIRA...
Ben de Sabancı ile ilgili bir anımı anlatayım, (anekdot değil, bizzat kendim yaşadığım!). Diyeceksiniz ki Sabancı kim, sen kim.. bir araya nasıl gelirsiniz:) 2000 yılında rahmetli sağ iken ben steward (host) olarak Türk hava yollarında çalışıyordum. Kendisi de Fransa -Cannes' tan uçağımızla Türkiye'ye dönecek ve ben de Business class kısmında amirimle görev yapıyordum.
Uçuş sırasında cebinden bir sallama papatya çayı poşeti çıkardı ve bununla bir çay yapar mısınız dedi, tabi deyip sıcak suyun içine poşeti koyup bekledikten sonra tam poşeti atacaktım ki amirim atma dedi, aynı poşetle tekrar çay isteyecektir dedi. Ya nasıl olur deyip, bir kenara koyduk kullanılmış çay poşetini. Aradan 10-15 dakika sonra, yine seslendi bana ve aynı poşetle bir çay daha demler misiniz dedi, evet şaşırdınız değil mi? ben de şaşırmıştım))).....
Sonraları ben de denedim, poşet çayla iki küçük fincan rahatlıkla demleniyor. Büyük kupa bardağa tam geliyor:)
Bizzat yaşadığım bu olayı yeri geldikçe hep anlatırım; işin özü burada cimrilik değil tamamen tutumlu olmaktır. Ben bunu yapınca, bana cimri diyenlere hep rahmetliden bahsederim.. Rahmetli çay poşetini iki kere demlemekle zengin olmadı tabi, bu yokluğu ve varlığı görmüş bir beyefendinin yaşam felsefesi.
Günümüzde almış başını giden israfı siz düşünün, yediğimiz içtiğimize , kılık kıyafete harcamalarımızda bilinçli ve tutumlu olmanın bize zararı olmaz, Tutumlu olmakla cimriliği bir tutan görgüsüz cahillere de hiç aldırmayın.. inşallah bir gün bunu fark edeceklerdir...
uzun bir yazı olmuş:) ama paylaşmadan geçemedim.....
https://www.youtube.com/watch?v=5cl7JIl63Kk
E. Hacioglu