Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Mana büyükleri ile rabıta.
Gönderen : Sabri Babayla Sohbet
Tarih : 2/11/2019 9:52:38 AM


.
MANA BÜYÜKLERİ İLE RABITA
Sohbet
Gavs-ı Âzam ile Rabıta

– Efendim, sizi bir miktar tanımak isteriz. Ama özgeçmiş ve hayat hikâyesinden çok feyizlendiğiniz zatlar hakkında bilgi edinmek istiyoruz.

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Evliyanın en büyüğü Abdülkadir-i Geylâni Hazretleri bizim evimizde daima ismini duyduğumuz, kerametlerini dinlediğimiz bir zat idi efendim. Babaannem ve annem O’na karşı derin bir muhabbet beslerdi. İşte öyle bir atmosferde büyüdüm. Onun feyzini ve yardımını ömür boyu üzerimizde hissetmişizdir.

– Söz Gavs-ı Âzam’dan açılmışken, Füyüzat-ı Rabbani isimli eserinde “Mürid ne zaman bunalsa imdadına yetişirim, maddi, mânevi yardımcısı olurum” tarzında bir hitabı mevcut. Böylesi bir olay yaşadınız mı?..

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Evet Efendim. Bu çok sırlı bir olaydır. Bu hitaba yürekten inananlar için Gavs-ı Âzam’ın himmeti her an hazır ve nâzırdır. Şöyle izah edeyim efendim. Bundan seneler evvel, Ankara’nın dışında bir yerlerde, bir sohbete davet edildim. Bendeniz dinî olan her şeye ilgi duyarım efendim. Bunu bilen bir arkadaşım “Sabri gel, bu akşam mübarek bir zatın sohbeti var” dedi. Evlerin bitip de bozkırın başladığı uzak bir semt. Akşam oraya gittim.

Eve girdiğimde, kalabalık bir cemaatin bir hoca efendiyi dinlediğini gördüm. Bir kenara ben de iliştim. Sohbet içimi daralttı. Çünkü o zat durmadan cehennemi, azabı anlatıyor, sürekli korkutucu bir üslûpla ders veriyordu. Epey bir sabırdan sonra söz aldım. “Efendim, sizin elinizde cehennem biletlerinin koçanı mı var? Habire bilet kesip, insanları dolduruyorsunuz! İslâm bu mu?” Sorum üzerine ortalık buz kesti. Bir süre sonra müsaade istedim ve evden ayrıldım. Saat gecenin 01’i... Dışarı çıktım. Öyle uzak ve ücra bir yer ki, ne belediye otobüsü, ne dolmuş, ne de bir taksi o saatte oradan geçmez. Adamı kesseler duyulmayacak bir yer sizin anlayacağınız. Ellerimi açtım ve “Yetiş Yâ Geylâni” diye dua ettim. İnanın 10 dakika geçmedi, karanlıklar içinden bir Mercedes araba belirdi ve önümde durdu. Şoförü kapıyı açtı ve: “Buyurun sizi evinize bırakayım” dedi. “Evimi biliyor musunuz?” dedim. “Evet, buyurun” dedi. Yol boyunca aynadan seyrettiğim o sima, ne bir insandı, ne de başka bir şey. Âdeta balmumu bir heykel sanki elbise giymiş gibi öylece duruyor idi. Ama inanın o sima hâlâ gözümün önünde. Gecenin o vaktinde, hiç adres sormadan beni evime bıraktı efendim.

– Bu olay ve benzeri şeyler, herkese olmuyor değil mi? Sanıyorum gönül bağı olanlar arasında cereyan ediyor!..

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Öyle efendim!

– Bunun mantıkla da pek izahı yok sanıyorum. Bu açılım nasıl gelişiyor?

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Efendim, benim rahmetli annem Edebiyat öğretmeni idi. 3 dil bilirdi. Hayatta tanıdığım en kültürlü anne idi. Fakat bir o kadar da rıza ehli idi. 7 yaşında namaza başlamış. 75 yaşında Hak’ka göçtü. Hayatında bir tek gün, o günün namazını ertesi güne bırakmadı. Senenin 4/5’ini oruçlu geçirirdi.

Annem, Abdülkadir Geylâni (k.s.) Hazretleri’ne bağlı idi. Bir gün bana dedi ki; “Oğlum, eğer rabıta kurabilirsen, daraldığın, bunaldığın zaman yardıma çağır. Hazreti yardıma çağır, Hazret gelir.” Bir iki kere çağırdım efendim, derhal himmeti var oldu!..

Hocam Dr. Münir Derman (k.s.)

– Hocam çok mübarek bir insandı. Belki tanırsınız. 30 yıl Eskişehir Devlet Hastanesi’nde operatörlük yaptı: Dr. Münir Derman.

– Sağlığında görmek nasip olmadı ama methini duydum. Eskişehir’de hem doktorluk, hem de kürsü vaizliği yapmış. Hayatını araştırmak istedim. Çok fazla kaynak yok. Onun bendesi biriyle görüşmek istedim, Rabbim sizi çıkardı. Görüşmemiz bu açıdan da mânidar benim için!

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Münir Bey’in sırrı pek anlaşılamamıştır. Münir Bey Kırklardandır efendim.

– Ricali Gayb ordusunda bahsi geçen Kırklar?

Sabri Tandoğan Efendi Hz:

– Evet efendim, Kırklardandı. Kelimelerle, sözle ifadesi mümkün olmayan muhteşem bir insandı. Münir Bey’e gelene kadar 39 Efendi Zatın sohbetinde bulundum. Hizmetinde bulundum. Ama 39’u bir yana, Münir Bey bir yana!

Hepsinin Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]