Konu : Kâinatın en muhteşem insanını bıraktık, kimlerin peşine düştük...
Gönderen :
Sabri Babadan Mesaj
Tarih :
2/14/2019 9:30:45 AM
.
KÂİNATIN EN MUHTEŞEM İNSANINI BIRAKTIK, TUVALETİNDE TAHARET MUSLUĞU OLMAYAN, ATALARI LAZIMLIKTA İŞİNİ GÖREN İNSANLARIN PEŞİNE DÜŞTÜK
"Batı, sadece Amerika değil, bizler de açık konuşalım İslâm ülkelerinde gaflet, dalâlet, ihanet içindeyiz. Neye karşı? Kur’an-ı Kerim’e karşı. Neye karşı? Hadis-i şeriflere karşı. Neye karşı? Sünnetullah’a karşı. Hadi bakalım, o koca koca bilim adamları, filozoflar, getirsinler yaşama nizâmı. BuyursunIar.
Hepsini gittim, gezdim, gördüm. Pislik, sefalet. Versay sarayını geziyorum. Hepiniz okudunuz, ilkokuldan, ortaokuldan itibaren. O 16. Lui’lerin, Mari Antuanet’lerin yaşadığı Versay Sarayı. Gittim ve ne gördüm biliyor musunuz? Yaz günü su falan çok içiliyor. Görevli memura sordum, dedim “affedersiniz tuvalet nerede?” Ne dedi biliyor musunuz? “Tuvalet yok efendim” dedi. Sanki adam benimle alay ediyormuş gibi geldi. Dedim “kardeşim koskoca 16. Lui’nin, Mari Antuanet’in yaşadığı yerde tuvalet olmaz olur mu? Benimle alay mı ediyorsunuz?” Adam, “estağfirullah efendim, hakikaten tuvalet yok” dedi. “Peki bunlar ihtiyaçlarını görmüyorlar mıydı?” dedim. Ne dedi biliyor musunuz? “Görüyorlardı efendim” dedi. “Lâzımlıklarda görüyorlardı. Sonra o lâzımlıkları pencerelerden döküyorlardı” dedi. Ben gene inanmadım efendim. “Olmaz bu” dedim. Dedi ki, “şimdi trene biner Paris’e gidersiniz, zaten Versay Paris’in bir banliyösü. Adalet Bakanlığı’na gidersiniz, arşivlerde yüzbinlerce lâzımlık dosyası var” dedi. Durum bu merkezde efendim.
O cânım inanışımızı bıraktık, kâinatların gelmiş, geçmiş, gelecek en muhteşem insanını, Peygamber Efendimizi bıraktık, bu lâzımlığa ihtiyacını gören insanların peşine gittik. Sonuçta böyle oldu. Şu memleketin haline bakın. Lütfen biraraya gelelim, bir yarım saat Kızılay’da dolaşalım, bir yarım saat Tunalı’ya gidelim. Ne göreceğiz? Sıkılmış yumruklar, kenetlenmiş dişler, asılmış çehreler.
Nur içinde yatsın, affedersiniz rahmetli babaannemin bir sözünü söyleyeceğim. Böyle insanlar için “şeytan yüzüne işemiş gibi” derdi. İnsanlık bugün gafletin, dalâletin, ihanetin zirvesini yaşamaktadır. Filistin her gün, Irak ile beraber binlerce şehit verirken, lütfen bana söyler misiniz hangi İslâm ülkesinden en ufak bir ses geliyor? Gazetelerde okuyoruz, içimiz kan ağlıyor, uykularımız kaçıyor. Çıt yok. Herkes bana ne diyor.
Şimdi efendim, bütün mesele şurada. Bu kâinat, bu güzel insanlar boşuna yaratılmadı. Yapılacak nedir? Resûlullah Efendimizin mübârek inançları ve yaşantısı etrafında toplanmak. Başka hiçbir şey yok. O koca koca filozoflar, palavradan başka bir şey değil.
Dün gece Tolstoy’un bir kitabını okudum. Muhakkak içinizde okuyanlar vardır. “Neden Müslüman Oldum” diye bir kitap yazmış Tolstoy. Tolstoy öyle ıvır zıvır bir adam değil. Dünya edebiyatının en büyük romancısı. Bunu herkes teslim ediyor. Tolstoy ayarında ikinci bir romancı dünya yetiştirmedi. Diyor ki: “Ben Hıristiyan olarak doğdum ama bir türlü baba, oğul ve ruhul kudus üçlemesi beni tatmin etmedi, hep bir hakikati, güzelliği, teslim olacağım bir gerçeği aradım ve onu yalnız Hz. Muhammed’de ve müslümanlıkta buldum.” diyor. Bunun üzerinde uzun uzun düşünmek gerek."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|