Sayın Zeynep Hanım,

17.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, hiç şüphen olmasın ki ahir zamanda yaşıyoruz. Şöyle etrafına bir bak, hani sevgi, hani saygı, hani edep, hani incelik, hani zarafet, nerede? Kabalık, hoyratlık, partallık, hayasızlık diz boyu topluma egemen olmuş. Bugün bazı gazetelerde bir haber okudum, beni fevkalade müteesir etti. İki mayo firmasının sahibi belediyeye müracaat etmişler. Panolarla duvar boyu resimlerle bikinili kızları teşhir ederek reklamlarını yapacaklarmış. İstanbul Belediyesi müsaade etmemiş. Bu bikinili kızlar trafik kazalarına sebep olabilir diye gerekçe göstermişler. Gerek o iki firmanın yetkilileri, gerek onların basındaki yardakçıları ağız dolusu hakaretler ediyorlar, çağdışılık, gericilik teraneleri. Bazı uşak gazeteciler de köşe yazıları yazmışlar. Aynı iğrenç nakaratı tekrar ediyorlar. Kıymetli yavrum, bunlar ahir zamanda yaşadığımızı gösteren belgeler değil mi? İnsanlar edep, haya, şeref, namus, iffet, zarafet, incelik, kibarlık, asalet duygularını kaybedince para denilen puta tapınca işte böyle oluyor. Yazıklar olsun.

Yavrum, bu birçok alanda böyle. Ne yazık ki. Ama bize düşen görev bu şartlar altında dahi tertemiz kalıp, tertemiz yaşayabilmek. Öyle insanlar var mı diyeceksin. Var ya. Hayır diyen olursa bana gelsinler, ben onlara birkaç fkülte bitirmiş, toplumda kariyer sahibi olmuş ama bütün negatif şartlara rağmen tertemiz kalabilmiş nice beyefendiler, hanımefendiler göstereyim.

Değerli yavrum, kızını yetiştirirken onun çağının en ileri düzeydeki ilmiyle, kültürüyle yetiştir. Ona Allah aşkını, Peygamber aşkını, ilim aşkını, güzel sanatlar aşkını aşıla. Onu öyle yetiştir ki dünyası da, ahireti, de ma’mur olsun. Onu öyle yetiştir ki ailesi için, toplumu için ve bütün insanlık alemi için örnek, rehber, pırıl pırıl bir insan olsun. Bazı kimselerin yaptığı gibi o çocuktur, o ders çalışıyor, o sınava girecek, o dersaneyi bitirecek palavralarıyla değil benim evladım Hazret-i insan olacak, gerçek bir aydın olacak , olgun, kamil, efendi bir insan olacak diye yetiştir. Mümkün mü? Mümkün ya. Şu anda öyle yetişen pırıl pırıl kız ve erkek çocukları var. Bir daha bu korkuyorum kelimesini ağzına alma. Biz müslümanız, biz korkmak için değil son nefesimize kadar mücadele etmek, çarpışmak için varız. Bizim görevimiz bütün kainata, bütün insanlığa iyinin, güzelin, sevginin, saygının, edebin, inceliğin sesini duyurabilmek.

Kıymetli yavrum, söyleyeceklerim bu kadar. Eğer anlattıklarım seni tatmin etmediyse lütfen yaz, devam edelim.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :