Sayın Ayla Belen,

18.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, gösterdiğiniz ince duyarlığa ne kadar memnun oldum. Evet, çok kritik günler yaşıyoruz. Zor bir zamandayız. Ama yine de hepimizin karınca misali yapacağımız birşeyler olduğunu unutmayalım. Hikayeyi bilirsiniz. Karınca yolda gidiyormuş. Bir veli zat selam vermiş, sormuş, “Ey karınca, böyle hızlı hızlı nereye gidiyorsun?” Karınca cevap vermiş, “Nemrut, meydanda ateş yakıyor. Hazret-i İbrahim’i ateşe atıp yakacak. Ben, içime bir yudum su çektim, ateşi söndürmeye gidiyorum”. O zat sormuş, “Bir yudum suyla ateş söner mi?”. Karınca şu tarihi cevabı vermiş: “Söner veya sönmez, o Allah’ın takdirine kalmış. Ama ben, elimden geldiği kadar vazifemi yapmaya çalışıyorum. Gerisi beni ilgilendirmiyor. Benim gücüm bu kadar”.

Sayın doktorum, hayat olayları karşısında ne zaman daralsam, bunalsam, bu anektodu hatırlarım. Hayat yolunda karınca misali hepimizin yapacağı birşey vardır. Bütüb mesele onu yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz, gerisi Allah’ın takdirine kalmış.

Sizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, sitemize güzellik, zenginlik ve manevi değerler kazandıracak yeni maillerinizi özlemle bekliyoruz...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :