Sayın Sabri TANDOĞAN

Efendim benim size iki sorum olacak:

ilki nefis ile ilgili

ALLAH'IN takdiri üzere üzerimizde bulunan nefis bedenimizde mi yoksa ruhumuzda mı   yaşam sürdürüyor.Nefsin tarifi ile ilgili olarak bilgilerinizi paylaşırsanız minnettar kalırım.

diğer sorum ise

her insanın yaşamında yer alan bir duygu olan kızgınlık ile ilgili efendim.

yaşantımızda insanların bazılarının haksızlığa uğradıklarında telaffuz ettikleri bir söz vardır . hakkımı helal etmiyorum.bu söz üzerinde çok düşündüm ve benim vardığım kanı şudur, insan haksızlığa uğradığında kızar ve haksızlık edenin Allahu teala tarafından hakkının kendisine verilmesini ve haksızlığı yapanın cezalandırılmasını ister.şimdi yaşantımızda karşılaştığımız her şeyin Allahu teala nın izni ile olduğunu ve sınavının sırrı gereği yaşadığımıza göre karşılaştığımız üzücü olaylar karşısında bunun bilincinde olmamız gerektiğini düşündüğümde bu sözü söyleyemiyor ve hakkımı helal ediyorum.çünkü biliyorum ki zerre iyilik ve zerre kötülük karşılıksız bırakılmayacak. yani takdir Allahındır ve o her seyi hakkıyla bilendir.yani cezayı talep etmek doğrumudur .bu günümüz hukukunda olduğu gibi davacı davasından vazgeçse bile bazı durumlarda kamu davası olduğu  benzetmesi örneğinden yola çıkarsak Allahu teala her davanın  kendisi tarafından takip edilip neticelendirileceğini vaat ediyor ve biliyorumki Allah vaadinden dönmez.bütün bunları düşündüğümde diyorumki eğer insan kızıyorsa  yanlış olan bir şeyler var.

Efendim kızgınlık hissi de nefistenmidir ? haksızlığa uğradığımızda hakkımızı talep ettikten sonrasında alamadığımızda kazançlı olan hakkını talep edenmidir yoksa  hakkını helal edenmi?

yanlışım varsa Allah affetsin

sevgi ve saygıların bitmeyeni ile

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :