Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Lütfen bu gidişe bir dur diyelim.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 5/16/2019 11:01:33 AM


.


SABRİ BABA'DAN MEKTUP
LÜTFEN BU GİDİŞE BİR DUR DİYELİM
Kıymetli yavrum,


Genç bir lise öğrencisiydim. Bir gün, bir kitapta Hazreti Ali’nin bir sözünü okudum. “İlim bir nokta idi, onu cahiller teksir etti.” Bu söz beni çok heyecanlandırmıştı. Günlerce düşündüm. Aradan yarım asır geçti, hâlâ düşünüyorum. AlIah’ım ne muhteşem bir söz. Düşündükçe hayatıma renk geldi, ışık geldi, güzellik geldi. Görüşlerim yepyeni boyutlar kazandı. Sanki hayatımda Yunus’un “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası” mısraı gerçekleşmişti. Hayatın anlamı sonsuz bir genişlik, güzellik ve derinlik kazanmıştı. Yaşamak, var olmak, her gün, her an yepyeni iklimlere, güzelliklere, estetiğe ulaşmaktı.



Günümüzde nice insanlar var ki, Hazreti Ali Efendimizin bu muhteşem sözünü duymadan, bilmeden, anlamadan yaşıyorlar, daha doğrusu yaşadıklarını sanıyorlar. Hep kelimelerle oynu­yoruz, hep kelimelerden meydana gelmiş bir denizde yüzü­yoruz. Kelimelerle birbirimizi itham ediyor, kırıyor, incitiyor, hayata küstürüyoruz.


Soyut bir dünya bu... Realiteden uzak, güzellikten uzak, ışıktan, renkten, edep ve incelikten uzak bir dünya bu. Sevmeden, sevilmeden bir insan, bir fikir, bir inanış için yüreğimiz titremeden, ürpermeden, gözyaşı dökmeden ya­şıyoruz biz. Sevmek devam eden en güzel huyum diyemiyoruz. Seviyoruz, seviliyoruz, o halde varız diyemiyoruz. Sevgiden bakır altınlaşır diyemiyoruz, Mevlânâ gibi. Hayata bakışımız sisli, puslu, karanlık. Yunus gibi “Bu dünya bir gelindir, yeşil kızıl giyinmiş, kişi yeni geline baka baka doyamaz” di­yemiyoruz. Diyemediğimiz için de mutsuz, huzursuz, sıkıntılı ve stres içindeyiz. Daracık sınırlar içine sıkışmışız.


Kimi insan bir hapishane haline getirdiği iç dünyasına, dedikodu ile, deli deli para harcamakla, giyecekle, yiyecekle, sigara ile, içki ile bir pencere açmaya çalışıyor. Açabiliyor mu? Ne gezer. Susadıkça tuz yalayan insanlar gibi, susuzluğu büsbütün artıyor. İçi büs­bütün kararıyor. Eğri oturalım, doğru konuşalım. Bugünkü in­sanları bu kadar mutsuz eden, huzursuz eden mesele nedir? Lütfen doğru teşhis koyalım, kendimizi aldatmayalım. Akıntıya karşı kürek çekmeğe yeter diyelim. Kelimelerin soyut dünya­sında yaşamaktan, birbirimizi itham etmekten, lüzumsuz yere zamanımızı ziyan etmekten, ömrümüzü heder etmekten kur­tulalım. Yaşamanın, var oluşun olgun güzelliğini biz de duyalım.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]