"Şu kısacık dünya hayatında şikâyet, huysuzluk, üzüntü ile geçirilecek zaman, beyhude harcanmış ve heder olmuş demektir. İnsanlar kemâlin zirvesine tevâzu merdiveni ile yükselirler. Bütün kapılar, sabır ve ümit anahtarı ile açılır. Her sıkıntı fânidir. Ömür yapılan işi, yaşanılan hayatı, dert haline değil, zevk haline getirmekle tatlılaşır. Dert olmayanı dert etmek, en küçük olayları bile fâcia haline getirmek, her vesile ile sinirli ve gergin bir hava yaratmak, hayatı kendine de etrafına da cehennem etmektir. Unutmayalım ki, kuru çeşmelerin başına kimse gitmez. Herkes billûr gibi suyu olan pınarlardan su içmek ister. İnsanlar birbirine köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalıyorlar. Hayatta yapılacak en iyi iş bir insan gönlü kazanabilmektir. Yunus “Hepisinden iyisi bir gönüle girmektir” demiyor mu?"