Hayırlı Cumalar Efendim.
Uzun zamandan beri Sizden ve Gönül Dostlarından ayrı kaldım. Bildiğiniz gibi eşimin annesi (Yüksel Annem) karaciğerinden rahatsızdı. Yaklaşık 4 ay önce Opuimmum Hepatit denen bir tanı konmuştu. Hastalığın son safhasında olduğunu söylediler. Bu hastalıkta Bağışıklık sistemi karaciğeri tanımıyor onu yabancı olarak algıladığı için yok etmeye çalışıyormuş.Anacığımı kah eve çıkardık, kah yüksek ateşten hastaneye yatırdık ama hastalığını ona söylemedik. Hastalığın son safhalarının çok acılı olduğunu bildiğimiz için hep bu acıları yaşamaması için Rabbimize dualar ettik. Kurban olduğum Allahım bizim dualarımıza icabet etti ve anacığımın melek gibi kalbine göre verdi, ayın 22 sinde beyin kanamasından kendisini kaybettik.Yüce Allahım emanetini teslim aldı. Nur içinde yatsın.
Günlerdir düşünüyorum, her şeyi nasıl da sahipleniyoruz. Benim evim, benim arabam, benim çocuğum, benim anam. Oysaki hepsi ama hepsi SADECE BİRER EMANET. Asıl sahibi emanetini aldığında da feryad etmeye başlıyoruz. Ne acı. Can bile bizim değilken bu sahiplenme niye?
Allah bağışlarsa 17 yaşında bir oğlum var. Eşimin özürlü 56 yaşındaki ağabeyi de 2. çocuğum gibi oldu. Annesinin ölümünden çok etkilendi, günlerce sakinleştiriciler verdik. Bana ne olacak endişesi de vardı kimbilir? (Çünkü ancak birkaç kelime konuşabiliyor, kendini ifade edemiyor) Ama anacığıma 8 yıl önce verdiğim sözü Yüce Mevlam'ın yardımı ile tuttum. Ona özel bir oda yaptık, Şimdi artık 4 kişilik bir aile olduk.Onu mutlu ettiğim zaman, yüzündeki o güzel tebessümü gördüğümde anacığımın ruhunun da huzur bulduğuna inanıyorum. Allah utandırmasın. O beni anne yerine koydu ve ben ona artık oğlum diye hitap ediyorum. Anacığımın ruhunun huzurlu olmasını sağlamak adına Allah kabul ederse hatim indirdim. Sürekli dua okuyorum. Ama yerinde rahat olup olmadığını çok merak ediyordum. Bu düşüncemi de kimseyle paylaşmamıştım.Dün sabah kalbi prıl pırıl olan dünya iyisi bir arkadaşım rüyasında Yüksel Annemi görmüş ve annem ona demiş ki "Fulya'ya söyle ben çok huzurluyum, çok mutluyum kendini üzmesin" bunu duyunca çok ağladım ama bu sefer mutluluktan.
Allahıma binlerce şükür ediyorum, Bizleri 56 yaşındaki o melekle yaşamaya layık gördüğü için. Hem onu hem de Yüksel Annemi rahat ettirmek adına başka neler yapabilirm bana bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.
Bütün Gönül Dostlarına ve Siz değerli Büyüğüme Saygılar Sunarım.
FULYA
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Fulya Hanım,
Kıymetli yavrum, yapılacakların en iyisini en güzelini yapıyorsun. Allah senden razı olsun. Allah bir gününü bin etsin. Aynı şekilde bir iyilik meleği olarak yaşantını sürdür. Biz, site mensupları seninle iftihar ediyoruz. Her şey yolunda yavrum. Allah senin dünyanı da ahiretini de cennet eder inşallah.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.