Konu : Hayata dair birçok şey...
Gönderen :
Sabri Babayla Sohbet
Tarih :
6/20/2019 8:40:34 AM
.
SABRİ BABA İLE ÇOK ÖZEL BİR SOHBET
Hayata Dair pek çok şey...
Bugün, çok değerli gönül dostumuz ressam Aynur Hanım ve Ressam Nisa Hanım bizlerle beraber. Ankara’da Sayın Büyüğümüzle birlikte Sanatçılar Köyü’nü ziyaret ediyoruz. Sohbetimize başka ressam hanımlar da katılıyorlar. Bazıları Sayın Büyüğümüzü tanıyorlar, yazılarını takip ettiklerini söylüyorlar. Birkaçı en son konferansında da bulunmuşlar. Hanım ressamlar bazı sorularını Sayın Büyüğümüze soruyorlar, kendileri de bazı konularda fikirlerini ve hayat tecrübelerini paylaşıyorlar.
Ressam hanımlardan birisi anlatıyor:
-Efendim, biz eşimle Valencia’ya gitmiştik. Rehber bizi gezdirdikten sonra dedi ki “Efendim, lütfen gökyüzüne çok dikkatli bakın ve gördüğünüz güzellikleri içinize kaydedin. Çünkü Valencia’daki gökyüzü hiçbir yerdekine benzemez.” Ben de bunun üzerine uzun uzun gökyüzüne baktım ve adama dedim ki: “Beyefendi, size katılmıyorum. Benim ülkemde de gökyüzü en az buradaki kadar güzeldir.” Adam tabi kabul etmeye yanaşmadı, çünkü işine gelmedi. Bunu kendi reklamları için kullanıyorlar. Gerçekten de ben bunları söylerken samimi idim. Gezi yazıları da yazıyorum bir dergide. O yazılarımda da hep şunu söylerim: “Yurtdışını gidin, gezin, görün ama ülkenize geri dönmeyi unutmayın.”
Sabri Baba:
-Öyle yavrum. Ben bir keresinde İtalya’ya gitmiştim. O, İtalyan filmlerine konu olan meşhur “Aşk Çeşmesi” ni muhakkak göreceğim dedim. Gittik. Bir de baktım bizde köylerde ineklerin su içtiği yalaklar vardır. Onlar gibi bir şey, hiçbir özelliği yok. Ama öyle bir reklamını yapıyorlar ki. Biz kendi çevremizdeki, etrafımızdaki güzellikleri göremiyoruz. Önemli olan bakmasını bilmek. Bir insanın farketmediği bir güzelliği bir başka insan çok rahat farkedebiliyor, algılayabiliyor. Boudler’e sormuşlar, “Sizi en çok ne etkiler?” demişler. O da “Bulutlar” cevabını vermiş. Mesela bu konuda güzel bir örnek vardır: İngiliz kralı Edward bir gün ayakkabı almak için çıkıyor, bir ayakkabıcıya giriyor. O sırada Madam Simpson, küçük bir işyerinde daktilo olarak çalışan dul bir hanım, ayakkabı almak için aynı saatte o mağazaya geliyor. Kral, Madam Simpson’u görür görmez çok etkileniyor ve aşık oluyor. Bir süre sonra sarayda halktan bir kadına aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini açıkladığında, “Aman efendim,” diyorlar, “nasıl olur. Siz bir kralsınız. Böyle bir hanımla saray kuralları gereği evlenmeniz imkansız. Krallıktan fedakarlık etmedikçe bu evliliğin gerçekleşmesi mümkün değildir.” “Öyle mii,” diyor kral, “o halde hemen getirin kalemi kağıdı, krallıktan feragat ettiğimi yazıp, imzalayayım.” Ve sonra Madam Simpson’la evleniyorlar ve birlikte çok mutlu oluyorlar. Madam Simpson’a belki o zamana kadar birçok kimse bakıyor ama ondaki güzelliği, inceliği, zarafeti sadece Kral Edward farkediyor, uğruna tacını, tahtını feda edecek kadar her şeyi göze alıyor. Ben de eşim Rana Hanım’ı görür görmez onunla evlenmeyi kafama koymuştum.
-Efendim, ama yine de bir yıl beklemişsiniz onunla evlenmek için?
Sabri Baba:
-Eee, o da benim taktiğim.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|