.
Sayın Sabri bey, merhaba, selam ve saygılar.

Birçok sohbetler ve yazılarda müminlere Teslimiyet ve Tevekkül tavsiye ediliyor. Ancak, bu kavramların kapsamı ve sınırları tam olarak tarif edilmiyor, hatalı davranışlara ve mağduriyetlere neden oluyor.

Hakkını aramanın, kadere razı olmanın, öfkelenme ve üzüntünün ölçüsünü günümüz şartlarında nasıl belirlemeliyiz.

Selam, sevgi ve saygılarımla.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-----------------------------------------------------------------
Sayın Sezgin Bey,

Kıymetli yavrum, teslimiyet iyi, güzel ama nereye kadar? Peygamberimiz Mekke’den Medine’ye hicret etti. Niçin? Çünkü Mekke’lilerden gördüğü zulüm, kaba muammele, saygısızlık iftira Onun bir yerde sabrını aşmıştı. Onun için hicret etti. Hayat böyle yavrum. Bizi sevmeyen, bize saygı duymayan, bize tepeden bakan, bizi hiçe sayan insanlara hep el mi ovacağız? Hayır. On kere hayır. Bir yerde kükreyeceğiz, yeter artık diyeceğiz. Söndür sigaranı efendi, diyeceğiz.

Tevekkül tembellik, miskinlik, uyuşukluk, salaklık değildir. Elden gelen her şeyi yaptıktan sonra Allah’a teslim olmaktır. Maalesef günümüzde bu da çok yanlış anlaşılıyor. Ancak elden gelen her şey yapıldıktan sonra kadere razı olunur. Yoksa ortalıklarda salak salak dolaşıp orda burada ağzını eğip, ben kadere razı olanlardanım, demek geri zekalılıktan başka bir şey değildir.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.