HAYATIN BİR İNCELİĞİ...
"Danıştay tarihinde, en çok muhalif kalan üye bendim. Ama hiç kimseyle münakaşa etmedim. Hiç kimseye küsmedim, darılmadım. Nasıl yapardım bu işi? Herkesi saygıyla dinlerdim, edeple dinlerdim, dinlerdim. Herkesin konuşması bitince, el kaldırırdım, “Sayın başkanım,” derdim, “müsaade edersiniz benim de bir çift sözüm var.”. "Buyurun Sabri Bey", derdi, başlardım. "Arkadaşlarım çok güzel fikirler ileri sürdüler, hepsini saygıyla dinledim, hürmetle dinledim, acaba olaya şöyle de yaklaşılabilir mi?"... Girişe bak! Kim buna hayır diyebilir? Şu girişteki yumuşaklığa bak... Ondan sonra çok saygılı, edepli bir dille fikirlerimi anlatırdım, başkan oya sunardı, bu sefer herkes benim tarafıma dönerdi. Olay bu. Maksat bağcı dövmek değil, üzüm yemek. Ben de fikrimi böyle yumuşacık kabul ettirirdim. Oldu bittiii. Hayatın inceliği bu."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.