Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bugün biz de kendimize bir iyilik yapsak ve...
Gönderen : Sabri Babadan Mesaj
Tarih : 7/26/2019 9:19:10 AM


.
BUGÜN BİZ DE KENDİMİZE BİR İYİLİK YAPSAK VE...
"Bugün karar versek, içimizden desek ki; “Allah’ım ben doğduğum andan şu ana kadar ne kadar hatam, kusurum varsa hepsi için af diliyorum. Ve kime en ufak bir dargınlık, kırgınlık, kızgınlık, intikam hissim varsa hepsini affediyorum” desek ne kaybederiz? İnanın yepyeni bir hayat başlar bizler için. Ter­temiz, pırıl pırıl, bembeyaz bir hayat başlar.

Bir gün Danıştay’da oturuyordum, kapı çalındı, “buyurun” dedim. Bir erkek, bir ha­nım. Karı kocaymış. Girdiler içeriye. “Efendim” dediler, “bizim bir müşkülümüz var, yardım eder misiniz?” “Nedir?” dedim. “Efen­dim” dedi adam, “benim eşim rahatsız, hastaneye gittik. Orada uzun uzun tetkikler, tahliller yapıldı ve dediler ki, bu hanımın tıbben iyileşmesine imkân yok. Rapor da verdiler. Biz çok üzülüyorduk, bir komşumuz sizi tavsiye etti, bize yardım eder­seniz müteşekkir kalırız.” dedi. “Buyurun oturun” dedim, “nedir mesele?” dedim. Hanımı böyle ikide bir de başını iki yana sallıyormuş. Ama böyle değil. Kopar gibi sanki. Buna Psikiyatri Bölümünden demişler ki, “Yapılacak bir şey yok”. Biraz sonra bizim odada da başladı. Kafa böyle gidiyor, geliyor. Ödüm kop­tu, Resmi Daire, Allah esirgesin yani. Böyle gidiyor kafa, ko­pacak diye korktum. Bekledim. On dakika sonra kadın durdu. Şimdi öyle hissettim ki, kadın bir şeyler anlatmak istiyor ama kocasından çekiniyor. Adama dedim ki, bak şurada Sakarya Caddesi var, orada Bilgi Kitapevi var, orada benim kitaplarım var, dedim. Git o kitaplardan bana bir takım al gel, dedim. Maksat kadının rahat konuşmasına imkân sağlamak. Adam kalktı gitti. “Neyin var yavrum” dedim.

Olay şu, -Allah kimsenin başına vermesin- evleniyor kadın, o gece kayınvalidesi vefat ediyor. Kayınpederi diyor ki, bu namussuz gelin geldi eve, uğursuzluk getirdi. Canım karım gitti, diyor. Karısını da çok seviyormuş adam. Ankara’nın da en zengin kuyumcusu. Bana yapmadığı işkence kalmadı, diyor. Ne yemek yaptıysam be­ğendiremedim, diyor. Böyle atarmış yemeği adam. Elbisesini ütülermiş, hakaret edermiş; böyle elbise mi ütülenir, diye. Göm­leğini yıkarmış, adam küfredermiş. Peki niye kocana söyle­medin dedim. Efendim, dedi, ben kocamı çok seviyorum, ba­basıyla arasının açılmasını istemedim, dedi. Şimdi teşhis ko­nuldu. Bunun tedavisini nasıl yapacağız? Teşhisle iş bitmiyor. Yavrum dedim, şimdi sen buradan kalk, evine git, bir güzel banyo yap, gusül abdesti al, ondan sonra iki rekat namaz kıl, dedim. Namazdan sonra ellerini aç, de ki dedim; “Allah’ım doğduğum andan şu ana kadar kime kinim, intikamım varsa hepsini affettim. Kim bana kötülük yaptıysa hepsini bağışladım, sen de bağışla ya Rabbi”.

Şimdi dikkât ederseniz kayınpederini affet demiyorum. Edemez çünkü. İçi dolu kadının. Ama genel bir af çıkarsa, o da Rahşan affı gibi aradan çıkar. (Gülüşmeler) Ondan sonra “peki efendim” dedi kadın, çıktı.

Sonra on beş gün geçti aradan, geldiler. Bir çiçek yaptırmışlar, kadın dedi ki, “Efendim çok teşekkür ederiz, hiçbir sıkıntım, problemim kal­madı”. “Ne oldu bu baş sallama?” dedim. “O da bitti efendim” dedi."

Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]