EFENDİM MERHABA
GEÇENLERDE SÖZÜM ONA TAM TEŞEKKÜLLÜ BİR DÜĞÜNDE DAVETLİ BULUNUYORDUM.SALONA GİRİNCE İLK BAKIŞTA HER ŞEY MÜKEMMEL GÖRÜNÜYORDU.İLERLEYEN SAATLERDE CÜMBÜŞ BAŞLADI. VUR PATLASIN,ÇAL OYNASIN. ORKESTRA,ŞARKICILAR.SERVİS VE İKRAM SON DERECE KÖTÜ İDİ.BİR TAVUK ETİ GETİRDİLER, DIŞI GÜZEL İÇİ BERBAT, İĞRENÇ,TATSIZ,TUZSUZ. PİLAV DESENİZ RUHSUZ.SOFRAYI SALATA VE MEYVE İLE ZENGİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞMIŞLAR. ÜSTELİK BÜTÜN BU BİR GECELİK REZİLLİĞİN BİR GECELİK BEDELİ ONBİN LİRA.
EFENDİM EVLENMENİN ESAS VE USULÜ NEDİR?İSLAMİ AÇIDAN EVLİLİK NİKAH NASIL OLMALI? YAŞADIĞIMIZ BU EKONOMİK ZORLUKLAR İÇİNDE NEDEN BAZI İNSANLAR DÜĞÜN DİYE TUTTURUYORLAR?SORSANIZ BEN YILLAR ÖNCE AHDETTİM OĞLUMA YADA KIZIMA DÜĞÜN YAPACAĞIM DİYORLAR.DÜĞÜNLERİNE GİTTİĞİM AİLE EŞİ DOSTU ARACI YAPARAK ALTI AY ÖNCESİNDEN REZERVE YAPTIRMIŞLAR.TUHAFLIKLAR,YARIM ADAMLAR,YARIM İŞLER ÜLKESİ OLAN TÜRKİYEDE BU GİDİŞATIN SONU NE OLACAK?
EFENDİM HÜRMETLE ELLERİNİZDEN ÖPER MÜBAREK ZİLHİCCE AYININ ÇOK ÇOK HAYIRLARA VESİLE OLMASINI NİYAZ EDERİM.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Safiye Erbil,
Kıymetli yavrum, herhalde siz Haymana Yolundaki A... düğün salonundan bahsediyorsunuz. Birçok şikayetler geldi. Hem on binlerce lira al, hem de gelen misafirlerin önüne rezil gibi bir tavuklu pilav koy, kimseler yiyemesin. Bir başka gelen mailde önlerine konan tavuğun çürümüş tahta gibi olduğu yazıyordu.
Bence asıl kabahat bu düğün salonunda değil, altı ay önceden borca harca girerek böyle adına düğün denilen işlere girişenlerde. Çocukluk günlerimden beri iki şeye akıl erdiremedim. Hâlâ da izahını yapmış değilim. Bir, nikah merasimi sırasında eşlerin biribirlerinin ayağına basmak için tepişmeleri. Hayatta bundan daha kaba, daha iğrenç bir şey düşünemiyorum. İnsan evlilik hayatına yeni girerken sevgisinden eşinin elini bile tutmaya kıyamazken tepişmek ne oluyor? Bir de bugünkü modern düğünler. Aylarca önceden borç ediliyor, harç ediliyor. Birtakım kadınlar bellerine kadar çıplak, göğüsler meydanda arz-ı endam ediyorlar. Vücutlarını kime teşhir ettikleri belli değil. Sonra adına müzik denilen kulakları tırmalayan bir ses kirliliği. Sözümona karın doyurmak için getirilen çürümüş tahtalar. Kayınpeder geliniyle, kayınvalide damadıyla göbek atıyorlar. Ne utandırıcı sahneler. Ne rezil durumlar. Ardından o evliliğin üç beş ay sonra Dil Tarih’in karşısındaki Ankara Adliyesinin girişindeki boşanma mahkemelerinde son buluşu, ne kadar düşündürücü, ibret verici, ağlatıcı bir olay...
Ben de evlendim. O zamanlar nikah salonu Türk ocağındaydı. Nikahımız kıyıldı, sonra Yenimahalle’deki eve, annemin babamın elini öpmeye geldik. Bizden ve rahmetli Rana’nın ailesinden bazı kimseler vardı. Beraber yemek yenildi. Sonra beşinci durak, Çavuşoğulları camiinin imamı Rıza Çöllü Hocaefendi geldi, dini nikahımızı kıydı. Sonra vedalaştık, Sıhhiye Cihan sokaktaki evimize gittik. Kapıdan içeriye girdik. “Bak Rana” dedim, “ikimiz de hukukçuyuz. Gel seninle bir mukavele yapalım”. Rana sordu, “Ne gibi?” dedi. “Bu evde” dedim “şu andan itibaren ne senin dediğin olacak, ne benim dediğim olacak. Senlik, benlik tartışları olmayacak. Sadece Allah’ın ve Peygamberin emri ne ise o olacak” . Evliliğimiz Rana’nın vefatına kadar kırkdört yıl sürdü. Bu süre içinde en ufak bir kavga, münakaşa olmadı. Birbirimize sevgi, saygı ve hizmetten başka bir düşüncemiz olmadı. El ele, diz dize, gönül gönüle bir kırkdört yıl yaşadık. Ve bu kırkdört yıl bana kırk dört saniye gibi geldi. Rüya gibi başladı, masal gibi bitti. Yuvamızda egemen olan sadece aşktı. Rana’nın kabrini alırken, ısrarla iki kişilik olsun istedim. Allah’ın emri ne zaman bilinmez ama ben de Rana’nın yanına gömülmek istiyorum. Mezarda da, ahirette de Allah nasip ederse sevgili eşimle beraber olmak istiyorum. Onu hala deliler gibi seviyorum. Yattığı yer nurla dolsun. Allah’ı rahmeti, Peygamberin şefaati sevgili Rana’nın üzerine olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Allah'ın Rahmeti ve Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam Hz'nin Şefaati Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Yakın Dostlarının Üstlerine Olsun.