Sayın Ersin Özdemir,
26.5.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, gönderdiğin mailindeki bilimsel makale fevkalde ilgi çekici, düşündürücü, ürpertici, ibret ve hikmet dolu. Öteden beri biz insanların doğa olaylarını yanlış yorumladığıız kanaatindeyim. Çocukluğumuzdan beri kedi nankördür diye duyarız. Hiç sanmıyorum. O hassas, o güzel, o çok zeki varlıkların nankör olacağını düşünemiyorum. Burada kedilere bir haksızlık yapılıyor. Asıl anlayışsız olan kediler değil, bizleriz. Kedi, rızkının Allah’dan geldiğini bilir, onun için sahibine yaltaklanmaz, yılışmaz. Kedi, ancak kendi istediği zaman kendini sevdirir. Biz, bu incelikleri bilemediğimiz için kendi egoist düşüncelerimize göre onları itham ediyoruz. Doğada akıl almayacak bir iş bölümü var, yardımlaşma var. Birbirini tamamlama var. Bunları da çoğumuz göremiyor, bu güzel niteliklere vahşi mücadele ismini veriyoruz. Hoş, birbirimizi anlayabiliyor muyuz? Bakın çevrenize küskünler, dargınlar, kırgınlar ordusu. Artık, sevgi, saygı, edep, incelik, zarafet bazı lügatlarda bile yer almayacak bu gidişle. Ne olur, ben ben diye mehter davulu gibi ses çıkarmasak, biraz mütevazi olsak, biraz edepli olsak, biraz hayret makamına yükselebilsek, önyargılarımızdan kurtulabilsek, birbirimizi itham etmekten vazgeçsek.
Dün gece Yunus’u okuyordum. Yunus, dedikodunun asıl zararının insanın kendini unutturması olduğunu söylüyor. Biz, hep başkalarıyla didişeceğimize ne olur şu toplumda asıl ıslah edilmesi gereken kimse benim diyebilsek, iyiye, güzele gidebilmek için Allah’dan yardım istesek daha iyi olmaz mı?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hep başkalarına bakan, kendini unutuyor Yazan Ersin Özdemir
Cvp: Hep başkalarına bakan, kendini unutuyor Yazan Sabri Tandoğan