Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayatın fırtınaları geçicidir, sonra güneş yeniden doğar.
Gönderen : Özden
Tarih : 9/2/2019 9:22:50 AM


.
Efendim,
Oncelikle Muharrem ayınız mubarek olsun, Rabbim hayirlara vesile etsin insaallah. Rahmetli Rana Annemizin gunlugu elime ulasti. Sonsuz mutlu oldum, Allah razi olsun. Okumaya baslayinca inanilmaz yakinlik hissettim kendimde. Mekani cennet olsun insaallah. Simdi sizin hissedebileceginiz derin boslugu ve ozlemi daha iyi anlayabiliyorum. Rabbim yardim edecektir insaallah. Inanirmisiniz kendi icimde sanki kendisini hep taniyormusum gibi hissediyorum.Bir an once kitabi bitirmek istiyorum, ve de defalarca okumak.
Saygi ve hurmetle ellerinizden opuyorum.

Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com

ICINDEN FIRTINA GECEN HAYATLAR

Kislari kum firtinasi pek olagandir buralarda. Siddetli esen ruzgarla birlikte her tarafi bir toz bulutu kaplar, goz gozu gormez olur. Gecenlerde yakalandik bir kum firtinasina bizde. Ustelik sehir disinda acik alandaydik. Butun acik alanlar col oldugundan, colun ortasindaydik diyebiliriz aslinda. Ruzgar hizini arttirinca birden her tarafta kumlar savrulmaya basladi, goz gozu gormez oldu. Agzimizi acip konusmak bile zordu, hemen kum doluyordu cunku. Kumlar olanca hiziyla yer degistiriyor sagnak gibi basimizdan asagiya yagiyordu. Yeni kum tepeleri olusuyordu cabucak. Gokyuzu sapsari kesilmisti. Kendimizi arabaya zor attik. Otoban yol bile kum dolmustu, hizla kayiyordu kumlar yolun uzerinde, savruluyodu saga sola…Anayola cikip ilerlemeye calistik. Yavas yavas sehre yaklastikca farkettik ki koskoca binalar ve gokdelenler bile gorunmuyordu havada ucusan kumlardan. Simdi daha iyi anliyordum bedevilerin colde niye agizlarini burunlarini sararak gezdigini. Neden boyle hircin ve sert tabiatli olduklarini. Insan karakterinin yasadigi bolge ve sartlarla dogrudan ilgisi var bence.

Birden "icinden firtina gecmis gibi " sozu bazi olaylarla nasil da butunlesiyor diye dusunuyorum. Bazi insanlarin yasamindan firtina geciyor ornegin. Bir ogrencim var bu gunlerde ; onsekiz yasinda Kanadali bir genc kiz. Ilk derste tanisirken sordum. Burada mi oturuyorsun, ogrencimisin diye… kisaca, kesik kesik anlatti birazcik hayatini.. Universite birinci sinifta ogrenci iken memleketinde , iki ay once kaybediyor anne baba ve kardesini trafik kazasinda. Teyzesi burda yasiyor , onu da alip getiriyor yaninda alti ayligina… Simdi tatildeyim diyor , alti ay gibi uzun bir tatil. Sonra donup okuluma bitirecegim, daha dort yilim var … Iste icinden firtina gecmis bir hayat.(!) Daha onsekizinde, yavas yavas onaracak yaralarini. Babasi birkac ay once yaptigi bir resmi group "Senin snata yetenegin var ders almalisin" demis. O nedenle baslamis burda sanat merkezindeki kurslara… Bir yerde babasinin sozunu tutmak istiyor anlasilan. Mavi gozlerinde bir damla yasla, hep gulumsuyor etrafa… Yine de umut dolu… sevgi dolu.. hayata tutunmaya calisiyor bir yerinden. …….

Turkiye de esimin memlekeinde bir Rahime yengemiz var. Gul gibi yuzlu , tatli sozlu. Onu da ne zaman gorsem gozleri bugulu… Bir degil pekcok firtina gecmis onun hayatindan… Arka arkaya bes cocugunu kaybetmis. Evet tam bes evlat.. Kimi kucuk bebekken gocup gitmis , kimi sekiz on yasinda , kimi onuc onbesinde… Dunyaya getirip , opup kokluyor, emek verip buyutuyor , sonra genetik bir rahatsizlikla sarsiliyor kucuk bedenler, kaslar eriyor gunden gune. Kimisi biraz daha buyuyor, tam bunu kurtardik darken birden cikiyor rahatsizlik ve eritiyor onlari. Onlar hastaligin ne oldugunu anlayip ogrenene kadar dogmus bes cocuk ve kacinilmaz sona ilerlemisler tek tek.En sonuncusunu Hilal'i ben de tanidim. Gercekten hilal gibi kizcagizdi . Bir gun beni uzgun gorunce elimi tutmus "Hic bisey icin uzulup aglama Ozden yenge, uzuntu uzuntu getirir. Allah'a dua et o yardim eder" demisti . Hic unutamiyorum ! O yasinda, o denli olgun bir cocuktu !… Onucunde goctu Hakka. Simdi yengem sag kalan bir tane ile tutunmaya calisiyor hayata… Bundan yedi yil once gittigimizde memlekete, kabristana ugramistik birlikte , yan yana yattiklari yeri gosterip kosturmustu oraya tek tek sayiyordu evlatlarin isimlerini , oksuyordu topraklarini… Gectigimiz yil esini de Hakka ugurladi yillarca suren , agir bir akciger hastaliginin ardindan....Simdilerde, birlikte oturdugu doksan yasinin uzerindeki kayinvalide ve kayinpederine bakiyor…Sabirla, yuksunmeden, tek kelime sikayet etmeden… Her konustugumuzda "Elhamdulillah diyor, ne yapalim Allah'in takdiri"… Kimseye karsi yuzunu eksitmiyor, hep bal gibi tatli sozlu… Elini optugumde sanki cennet kokusu duymustum. Onune bir bardak cay getirip ona hizmet etmek istedim. Icimden bir ses ona hizmet etmelisin diyordu. Ama o guler yuzle aliskin haraketlerle servis yapiyor hic oturmuyordu. Olur mu misafirsin sen otur diyordu. Oysa elimden bir bardak su bile icse ne buyuk nimetti benim icin….

Iste kimilerimizin hayatlarindan boyle firtinalar geciyor. Gecip gittiklen sonra duruluyor ortalik. Hava aciliyor durgunlasiyor. Gokyuzu tertemiz oluyor, piril piril. Ama firtinanin sebep oldugu hasarin buyuklugu o zaman anlasiliyor. Yaralar sarilmaya ortalik duzene konulmaya calisiliyor yavas yavas. Iste biz ne kadar hazirlikli olursak, o kadar az zararla atlatiyoruz firtinayi. Ne kadar az baglanmissak maddi hayata o kadar az umursuyoruz maddi kayiplari. Eger zamaninda guclendirebildiysek maneviyatimizi daha rahat gogusluyoruz firtinalari… Rabbim hepimize guc versin , yardim etsin insaallah….

Saygi ve hurmetle

Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------
Sayın Özden Çiçek,
O her zamanki sıcak ve samimi ilginiz yine beni çepçevre sardı. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Allah sizden razı olsun. O çöl fırtınalarını ne güzel anlatmışsınız. Ve o çöl fırtınasının arkasından gelen manevi hasarları sanırım hiç kimse sizin kadar güzel anlatamaz. Aynı fırtınayı yaşayan bir insan olarak Rana Sultan'ın ıstırabıyle kavrulurken hemen akabinde on üç yıldır dost bildiğim, yakın bildiğim, hayatımın mihrakı yaptığım bir insandan yediğim feci sille içimdeki nice güzellikleri bir çöl karırgası gibi aldı, götürdü. Bir insana bütün sevginizle, samimiyetinizle içinizin olanca güzelliği ile bağlanıyorsunuz, bütün ümitlerinizi onun üzerinde topluyorsunuz ve sonra hiç beklenilmeyen bir anda onun ihanetini görüyor, tekmesini yiyorsunuz. Bunu ancak siz anlayabilirsiniz. Ama yetişmemiz için, tekamülümüz için demek ki bunlarda gerekli. Lütfen dua buyurun, Allah dayanacak sabır versin.

Madem ki okşamaz, sevmez kimseler
Sen öp alnımdan, sen öp seccadem.

Size kendim adına ve sitemizdeki sizi sevenlerin, hayran olanlarn adına en içten, en güzel, en samimi duygularımızı sunuyoruz.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]