Konu : Şehir kadınlarının bilmediği sır...
Gönderen :
Sabri Babayla Sohbet
Tarih :
9/30/2019 10:38:21 PM
.
ŞEHİR KADINLARININ BİLMEDİĞİ SIR
SABRİ BABA İLE SOHBET
Talebe:
-Efendim, kadınlık bir sanat dersiniz hep, bunu biraz daha açar mısınız?
SABRİ BABA:
-Yavrum, kadınlık bir sanattır. Bir kadın yerine göre kocası için hem iyi bir eş, hem iyi bir dost, iyi bir arkadaş, hem iyi bir sevgili, hem de iyi bir anne gibi olabilmeli. Ona her zaman yenilikler ve sürprizler sunabilmeli. Kadın deyince bir bütün olarak anlamak lâzım, ona sadece eş veya anne olarak bakmamak gerek... Kadınlık gerçekten çok zor bir sanat. Kadın bütün düşüncelerini, bütün zaaflarını, bütün hislerini ortaya koymamalı, bütün varlığı ile ortada olmamalı, onda hep gizli bir taraf kalmalı. Kadın ruhu erkek için bir yerden sonra meçhul olmalı. Bu olmazsa erkek bunu başka kadınlarda aramaya kalkabiliyor.
Çocukken bir komşumuz vardı. Annem bir gün onlara ziyarete giderken “Sen de benimle gel istersen.” dedi, gitmek istemedim. Ama annem ısrar etti, “Haydi yavrum, çok ilginç bir aile, sen de orada insanlar üzerinde gözlemler yaparsın.” deyince iş değişti, gittik...
Talebe:
− Kaç yaşlarındasınız o zaman?
SABRİ BABA:
− On, on iki filân.
Buyur ettiler. Evin sahibi olan adamın iki hanımı varmış, bizim eve de arada süt getirirdi. Bu adamın köyünde köy ağası bir gün vefat etmiş. Ağanın hanımı, ağanın ölümünden bir süre sonra
“Ahmet Efendi,” diyor, “ben, seni çok beğeniyorum. Çok da varlıklıyım, ağadan miras kalan mallarım var. Beni de üçüncü eş olarak alır mısın?”
Adam önce kadının çok zengin olduğunu, bunun aralarında sorun olabileceğini söyleyerek itiraz filân etse de, kadın hem bu konuda, hem de diğer hanımlarla arasında bir sorun çıkmayacağına ikna ederek adamı razı etmeyi başarıyor. Hep birlikte yeni evlerine yerleşiyorlar.
Adam bu son yani üçüncü eşine “Sultan Hanım” diye hitap etmeye başlıyor. Onunla evlendikten sonra çok büyük bir mağaza açıyor. Ağzından artık düşürmediği piposu ile kendine çok güvenen yeni bir havaya bürünüyor. Kadın da kısa zamanda evde bir hâkimiyet kuruyor. Diğer iki hanımı da ustalıkla idare ediyor, evin bütün parasal işlerini kendi ayarlıyor.
O gün annem büyük bir merakla bu “Sultan Hanım”a “Evde nasıl oldu da böyle bir güzel bir otorite kurdunuz?” diye sordu. Hiç unutmam kadın koltuğunda vâkur bir edâ ile otururken şöyle cevap verdi:
“Siz şeher gadınları bu sırrı bilmezsiniz. Bir gadın vücudunun bir tarafını gösterse, öbür tarafını kocasından gizleyecek.”
dedi.
Bu tabi bir simgeydi, üzerinde uzun uzun düşündüm. Sultan Hanım bu sırrı kendince çözmüştü. Onun anlatmak istediği, kadının bir noktadan sonra gizli kalması gerektiğiydi. Şimdi bunu duyunca, bu mümkün mü diyenler olabilir... Mümkün tabi."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|