Sayın Monaroza,

28.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, fert ve toplum olarak o kadar karanlık, o kadar zor günler yaşıyoruz ki herkes burnundan soluyor. Herkes ıstırap içinde, çile içinde, gözyaşı içinde. Böyle zamanlarda bedbin, karamsar yazılmış mısralara verilecek cevap nedir ki? Onu sen benden iyi bilirsin. Lütfen, bu küçük hassasiyet esnaflığını bırakalım. Devce duygularla, devce yaşanan aşklarla olaylara, insanlara, hayata ışık tutalım. Ben, karanlıkları sevmiyorum. Ben, güzelin, aydınlığın, ışığın, mutluluğun çocuğuyum. Hiç darılma, gücenme zehir gibi bir ifadeyle içinin karanlığını dökmüşsün. Bunun başta sana olmak üzere kime ne faydası var, niye benden cevap bekliyorsun? Zor zamanlarda belli olur gerçek kişilik. Senin gibi asil, temiz, yüce ruhlu insanlardan bütün insanlığa ışık saçacak, nur saçacak güneş gibi mailler bekliyoruz. En kısa zamanda göndereceğine inanıyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :