Konu : Anne babsını en zor zamanlarında huzur evine atanlara yazıklar olsun.
Gönderen :
"Misafir"
Tarih :
10/25/2019 8:35:13 AM
.
Efendim Merhaba,
Sitenizde okuduğum bir mail üzerine size yazmaya karar verdim. Ben 15 yıllık evliyim. Annem ise yalnız oturuyor. Bazı sağlık sorunları var. Onun da bizimle oturmasını çok arzu etmeme rağmen daha önce onu evimize getirdiğim zamanlarda eşim buna tepki gösterdiği için ve bu durumdan hoşnutsuz olduğunu hareketleriyle anneme hissettirdiği için bu aramızda hep huzursuzluk kaynağı oldu. Ben de bu tavra karşılık annemin yalnız kalmasına razı olmasam da elimden gelen bir şey olmadığı için durumu hep idare etmeye çalışıyorum, ancak bu da beni çok üzüyor. Sizce ben bu durumda ne yapabilirim? Lütfen bana bir yol gösterin. Hürmetle ellerinizden öperim.
Sabri Baba'dan Cevap:
---------------------------------
Kıymetli yavrum, başkalarının görüşlerini bilmem. Benim için anne, baba en kutsal varlıktır. Onların en büyük ihtiyaçları sevgidir, saygıdır, ilgidir. Bir kimse kocasının veya karısının hatırı için annesini veya babasını ihmal ediyor, onlarla yeteri kadar ilgilenmiyor, yeteri kadar sevgi ve saygı göstermiyorsa, onları huzurevlerine atıp, nasıl olsa orada karnı doyuyordur diye huzur içinde yatıp uyuyabiliyorsa, o insan alçak, şerefsiz, namussuz, rezil bir kimsedir. Onlar hayatın ve insanlığın yüz karasıdır. Ne demek karım istemiyor, kocam istemiyor. Bunlar küçük menfaatler uğruna ruhlarını satmış, dünyalarını ve âhiretlerini cehenneme çevirmiş kimselerdir. Kocan istemiyorsa ona bir tekme vurursun. Sonra da şerefli bir şekilde rızkını ararsın.
Bir gün Ali Uzun’a helva almaya gitmiştim. Sıramı bekliyordum. Seksen beş yaşlarında bir kadın geldi. “Evlâtlarım,” dedi, “ben tereyağında nefis gözlemeler yaptım. Alır mısınız?” Gerek çalışanlar, gerek müşteriler birkaç dakika içinde kadının bütün gözlemelerini aldılar. Pekâlâ şerefli, haysiyetli bir hanım evde poğaça, börek, gözleme yaparak onları bir poşete koyup pazarlara, işyerlerine, dükkânlara götürerek hayatını kazanabilir. İlle evde tembel tembel oturup kocanın getireceği ekmeğe eyvallah demek şart mıdır? Benim görüşüm bu.
İlknur Hanım, bir mailinde anlatmıştı. Huzurevinde bir konser veriyorlar. Hanımefendi müsveddesi bir şırfıntı son model cipiyle geliyor, konseri dinliyor, ayrılırken huzurevine attığı annesine “Hakkını helâl et” diyor. A kepaze kadın, o kadın sana hakkını helâl eder mi? Aldığın süt zehir olsun, zıkkım olsun, iki dünyan cehennem olsun... Hafsalam almıyor, bir insanın ihtiyacı sadece karnını doyurmak mıdır? Asıl insan ihtiyarlayınca biraz sevgi, biraz şefkât bekliyor çevresinden. Yüce Peygamberimiz emrediyor. “Allah’ı en çok memnun eden ibadet, insanları sevmek ve onlara hizmet etmektir” buyuruyor.
Annelerini, babalarını en çok sevgiye, şefkâte muhtaç oldukları bir dönemde huzurevlerine atanlara yazıklar olsun diyorum. İki dünyanız cehennem olsun diyorum. Kıymetli yavrum, ben olaya böyle bakıyorum. Yanlış düşünüyorsam Allah affetsin.
Selâm, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|