Konu : Hayata bakışımız nasıl olmalı?
Gönderen :
Sabri Babadan Sohbet
Tarih :
11/1/2019 10:50:21 AM
.
Aziz Babacığım, Çok Değerli Dostlar,
Bütün günlerinizin bayram neşesi ile dolması niyazı ile hayırlı günler diliyor, siz Sayın Büyüğümüz Sabri Baba'mızın TV sohbetlerinden aldığımız notları paylaşmayı sürdürüyoruz.
Saygı ve sevgilerle…
Çiğdem
SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN HZ'NİN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR - 58
KONU: HAYATA BAKIŞIMIZ NASIL OLMALI?
7 Ekim 2000 Cumartesi
Sabri Tandoğan
Bir izleyicim emekliliğinin yaklaştığını bunun da onu düşündürdüğünü, akşama kadar evde hanımıyla kavga etmek istemediğini söyledi. Şaşırmadım desem yalan olur. Hayret ettim, nasıl olur da bir insan emeklilik günlerine gelir de eşiyle hâlâ bir güzelliği yaşayamıyordur. Ben akşamı zor ederim eve gitmek için. Bazen bekleyemem, eşimi telefonla ararım, hatırını, bir isteği olup olmadığını sorarım. Bence bunun aksi, karşımızdakilerde kusur aramaktan oluyor. Kesinlikle tesadüfe inanmıyorum. Eğer ben eşimle bir güzelliği yaşayabiliyorsam, bu ilahi planda tasarlanmıştır.
Eşimizde kabahat, kusur arayacağımıza “Yarabbi, bana şu şu meziyetleri olan bir eş nasip ettin, Sana hamdolsun.” diyebilsek ne iyi olur. Benim bu güne kadar anlaşamadığım, kardeşim diye bağrıma basamayacağım hiç kimse olmadı. Necip Fazıl, “Allah’ın (cc) kulluğa layık gördüğü bir insanı sen nasıl olur da dostluğa layık görmüyorsun” der.
Ben hep şükrederim böyle kültürlü, anlayışlı bir eşim olduğu için. İş hayatında da çok güzel insanlarla çalıştım. Komşularımı sevdim. Sevgi halkam gittikçe büyüdü, ben de sevildim. “Yarabbi,” diyorum “Ben bu sevgilere layık değilim, Sen beni layık et.”
Bizim en büyük hatamız zayıf taraf aramak oluyor. Düşünün, siz ideal bir insan mısınız? Tasavvufta denir ki “Allah (cc), Allah’lığını kimseye vermez.” Biz de O’nun nimetlerine layık olmak için çalışmalıyız. Çok şükür müstakil bir ülkemiz var, işimiz var, kimseye muhtaç değiliz, her şeyimiz güzel.
“Kar eden, üreten Allah’ın (cc) sevgilisidir, aksini yapansa O’nun düşmanıdır” Kapalıçarşı’nın giriş kapılarından birisinin üstünde yazılıdır bu söz.
Bu dünya Allah’ın (cc) dünyasıdır, bizler misafiriz. Anadolu’da bir misafir evin orasını burasını karıştırırsa, kusur ararsa “Misafir misafirliğini bilsin” derler. Biz de misafirliğimizi bilelim.
Hepimizin kusurları var, hatalarımız, günahlarımız var. Ne olur edebimizi bilebilsek “Allah’ım (cc) Sana gereği gibi kulluk edemedim. Affet.” diyebilsek, bu edebe, bu hayâya, kanaata, sabra erişebilsek ve öylece Allah’a (cc) dönebilsek, iki dünyamız da cennet olur Efendim.
Bugün eşler evlerini İslami güzellikle doldurduklarında göğe yükselmiş gibi olacaklardır. Büyük hikayeci Sait Faik bir eserinde “Her şey bir insanı sevmekle başlar” der. Evet, her şey bir insanı sevmekle başlar. Bu sevgiyi daha sonra denize atılmış taştan yayılan dalgalar gibi önce bütün insanlara sonra hayvanlara, bitkilere sonra bütün cemadata ve kâinata yayabilsek tarifsiz güzelliklerle dolar içimiz.
Büzün mesele kâinatı aşkla kucaklayabilmek. Kur’an-ı Kerim’deki “Nereye bakarsan bak Allah’ın (cc) vechi oradadır” Ayetini hatırlayabilmek…
Bir çocuğun tebessümünde, bir kedi yavrusunun harikulade güzelliğinde, bir Amasya elmasının renginde hep O’nu görebilmek. Son nefesinde de bir aşık gibi Ey hayat seni sevdim, insanlarını sevdim, ekmeğini yedim, suyunu içtim, şimdi ise sana veda ediyorum diyerek ona el sallayabilmek. İhtiraslardan, kıskançlıklardan uzak…..
Yunus “Biz kimseye kin tutmayız, düşmanımız kindir bizim.” diyor.
Allah (cc) bize de içimizi bu güzelliklerle doldurabilmeyi ve hep daha iyiye koşabilmeyi nasip etsin Efendim.
SABRİ TANDOĞAN
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|