.
Merhaba çok kıymetli büyüğüm,
Saygi, sevgi ve hurmetle ellerinizden oper, en guzel gunlerin sizin ve sitemizin degerli mudavimlerinin olmasini dilerim. Efendim bizlere isik, aydinlik sacan kutlu yolunuzun her daim surmesini, ilerlediginiz nurlu yolun her gecen gun daha fazla insana, umut, derman ve şifa olmasini tum kalbimle dilerim. Saglik, mutluluk, esenlik ve huzur dolu nice nice yillara insallah cok sevgili hocam. Hoscakalin, en derin hurmet ve muhabbetlerimle. Nuray
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Nuray Hanım,
Kıymetli yavrum, bütün zarafetin, asaletin ve inceliğinle gönderdiğin mail beni çok mutlu etti. Epey zamandır Belçika’dan gelecek o güzel sesin özlemi içindeydim. Kıymetli yavrum, birbirimizi hep uyaralım, günler geçip gidiyor. Hepimiz her gün mukadder sona yaklaşıyoruz. Acaba o gün için bir hazırlığımız var mı? Cahit Sıtkı bir şiirinde
“Elin boş mu gireceksin geceye”
der. Aman yavrum, dikkatli olalım değil günlerin, saatlerin, dakikaların bile kıymetini bilelim. Kendimizi yetiştirmeye çalışalım. İshak Peygamber, “Yol uzun yük ağırdır” der. “Bu yükle bu yola katlanamazsınız. Yüklerden kurtulunuz”. Burada yüklerden kastedilen nedir? Bunu düşünüyor muyuz? Benim aklıma önce şunlar geliyor: Bunlar dargınlıklardır, küskünlüklerdir, kırgınlıklardır, kinlerdir, nefretlerdir, intikam duygularıdır. Ne olur bu yüklerden kurtulalım, atalım onları kalbimizden. Ferahlıyalım, rahata ve huzura kavuşalım. Hayat o kadar güzel ki cennnetten bir farkı yok. Bütün mesele yüklerden kurtulup nefsaniyetimizin baskılarından uzaklaşıp o güzellikleri görebilmekte. Ne mutlu görebilenlere. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor. Aman yavrum, çok dikkatli olalım, bu güzellikleri görelim, onları içimize sindirelim. Allah niye bu kadar çok çiçek çeşidi yaratmış hiç düşündük mü? Biri olmazsa diğeri. İçimizi öylesine güzelliklerle dolduralım ki biz de o güzellerden biri olalım. İnanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Çevre öyle güzel ki Aşık Veysel, “Yumma gözün kör gibi” diyordu. Ne olur artık şu şunu demiş, bu bunu yapmış safsatalarını bırakalım. İsteyen istediğini söylesin. Biz kendi dünyamızı kurup o dünyanın tadını çıkaralım. Bize ne başkalarından. Kimse bizi sevmeye mecbur değil. Herkesten sevgi saygı beklemek hayatı hiç anlamamak demektir. Seven de olacak, sevmeyen de, beğenen de olacak, beğenmeyen de. Biz gayet sakin, gayet rahat seven de sağolsun, sevmeyen de, beğenen de sağolsun, beğenmeyen de diyeceğiz. Ve iç dünyamızı vıdı vıdılarla değil sadece ama sadece güzelliklerle dolduracağız. Güzellik, kainatın altın anahtarıdır. O güzelliklerle birçok sırların kapısı açılır, ayan beyan aşikar olur. İşte o zaman “Sevmek, devam eden en güzel huyum” deriz, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” deriz, “Aşk gelicek cümle eksikler biter” deriz. Ömer Hayyam gibi “Sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan” deriz...
Sevgili yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.