.
Değerli Büyüğüm Merhaba,

Müsadenizle bir durumu açıklamak istiyorum. Bazı kimseler üzerime bazen çok geliyorlar."Bu dünyada zevk almadıktan sonra (kastedilen bedensel zevkler), eğlencelere (çalgılı yerlere) katılmadıktan sonra,toplumdaki çoğunluk gibi olmadıktan sonra yaşasan ne olur yaşamasan ne olur, senin bir ölüden farkın kalmaz ki ? " şeklinde konuşup duruyorlar. Bana biraz topluma karış diyorlar, ama ben zaten toplum içindeyim.Herkesle saygı çerçevesi içinde görüşüyorum.Benim inancıma,ahlaki değerlerime ters fikirli olanlarlada yakın ilişki kurmuyorum.Böyle konuşan insanlara çoğu zaman cevap vermiyorum,onlara herkes kendi dünyasında mutlu olsun diyorum, ama tekrardan bana dönüp "Sen hiç mutlu değilsin , kendinle barışık değilsin deyip" plağı başa dönderiyorlar.Ben kendimle çatışıyor muyum gerçekten artık bilmiyorum, dualarınızı bekliyorum Değerli Büyüğüm.

Bizim mutluluğumuz Sizin gibi mana büyüklerinin eteğine sıkı sıkı sarılmaktan geçiyor, ben başka hiçbir yerde mutlu olacağıma inanmıyorum ki olamıyorum da. Allah şu mübarek günler hürmetine bizleri sapıklardan ve sapkınlıklardan esirgesin, amin.

Hürmetle mübarek ellerinizden öpüyorum.Saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------

Sayın Esra Hanım,


Kıymetli yavrum, dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Bize ne başkalarından? Sartre, “Başkaları cehennemdir.” diyor. Bırakalım isteyen istediği gibi yaşasın. Sakın ha kimseyle münakaşa etme. Başkalarının yaşama üslubuna müdahale etme. Ama onların da sana müdahale etmelerine imkan verme. Öyle bir tavır takın ki buna cesaret dahi edemesinler. Sakın bu işleri karşılıklı münakaşaya, sen ben kavgasına dökme. Kesinlikle, ölüm bahasına da olsa başkalarını yaşama üslubuna karıştırma. Onlar istedikleri gibi yaşasınlar. Unutmayalım ki her koyun kendi paçasından asılır. Ama sen de kendi değer yargılarınla öyle muhteşem bir yaşama üslubu kur ki çevrendeki insanlar sadece sana gıpta etsinler, hayranlık duysunlar. Ben ömür boyu böyle yaşadım. Ama kimseyi hayatıma karıştırmadım. Dinle, tasavvufla, şiirle, edebiyatla, müzikle, resimle kendime öyle muhteşem bir hayat kurdum ki değil Türkiye’de, dünyada böyle bir hayat yaşayan varsa çıksın karşıma, dünyaya meydan okuyorum. Beni kim gördüyse, kim tanıdıysa sadece saygı duydu, hayranlık duydu, imrenerek aşkla baktı. Mesele burada yavrum. Şu şunu diyor, bu bunu diyor diye bu ıvır zıvır insan müsveddelerini hesaba katarak hayata küsmek, işte bu olmaz!

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.