.
Efendim,

Sizi uzun yıllar önce tanımak ve o günden beri izlemek kısmet oldu. Bunun için ne kadar şükürler etsem azdır. Efendim, sade görebildiğimiz kadarıyla bile sizin engin bir hayat tecrübeniz, bilgi birikiminiz ve kültür ufkunuz söz konusu. Üstelik bu değerli birikimlerinizi sürekli olarak yeniliyor, geliştiriyor, çağın bütün gelişmelerini de yakinen takip ediyorsunuz, ülkenin gerçeklerini de en iyi şekilde biliyor ve dile getiriyorsunuz. Efendim, benim bu noktada zaman zaman hayalini kurduğum bir husus var. Bugün ne yazık ki ülkemizde kültürel hayat çok ihmal edilmiş durumda. Toplum olarak okuma alışkanlığımız, sanat kültür hayatımız günden güne bir susuzluğun içine doğru gidiyor. Çok güçlü kalemler, yazarlar, şairler yetişmiyor. Bütün genel sanatsal faaliyetlerde bir tekrarcılık söz konusu. Efendim bu noktada acaba sizin müşahedeleriniz altında, kültürümüzden sorumlu bir göz bakışı ile bugün bu gittikçe cansızlaşan, yozlaşan, özgünlüğünü ve dinamizmini kaybetmekte olan kültürel hayatımızı dinginleştirmek, insanımıza yepyeni güzelliklerin kapılarını aralamak ve yeni bir kültürel bir kalkınma modeli oluşturabilmek için neler yapılabilir? Bu ortamın yeşerebilmesi için sizin çok değerleri görüşlerinizi lütfetmenizi mümkünse istirham edebilir miyiz? İnşallah bütün gayretlerinizin en hayırlı neticelere en güzel zamanlar içinde ulaşması dilekleriyle hoşçakalın efendim...

Süleyman Özkeçeci

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-----------------------------------------------------------------------
Sayın Süleyman Özkeçeci,

Efendim, son derce önemli bir konuya değinmişsiniz. Burada çok ince bir nokta var. Marifet, iltifata tabidir. Bugün ülkemizde zerre kadar milli eğitime, kültüre önem verilmiyor. Okullarda öyle bir öğretim yapılıyor ki oralarda duyan, düşünen, tefekkür eden, muhakeme eden, mukayese yapan bir kimsenin yetişmemesi için elden gelen her çaba harcanıyor. Düşünün nisandan itibaren okullar adına dersane denilen Türk insanını çürüten, mahveden, yok eden devlere çalışıyor. Neredeyse gelen talebeler idare ve bazı öğretmenler tarafından kovuluyor. Böyle bir ortamda siz ne bekliyorsunuz.

Sözümona bir kültür bakanlığı var. Ne işe yarıyorsa? Bir tek müspet icraatını gösterin. Başına getirilen bakanın tek uğraşısı var; uyumak, uyumak. Birisi çok uyuduğu zaman “Ne o yahu” diyorlar, “kültür bakanı mı olacaksın?”. İş artık espri konusu oldu. Memlekette okuyanı yetiştirecek, ona kültür verecek bir tek gazete çıkmıyor. Ne kadar acı. Bütün yaz basının tek derdi, Hülya Avşar’ın selülitli bacakları oldu. Basının bu kadar küçüldüğü, bu kadar alçaldığı bir toplumda siz hangi kültürden bahsediyorsunuz?

Artık televizyonların haber programlarına bile magazin karıştı. Adı büyüğe çıkmış bir takım kanallar haber verecekleri yerde bir takım soytarıların çirkin dedikodularını, uzun uzun veriyorlar. Devlet tiyatrolarına dünyanın parası harcanıyor. Ama bir tek güzel piyes gösterebilir misiniz? Hele o televizyon dizileri. Türk insanını çürütmek için, Türk ailesini yıkmak için ellerinden gelen her çabayı harcıyorlar.

Efendim, böyle bir toplumda kültür nasıl olsun, nasıl gelişsin, nasıl ilerlesin? Artık kararı size bırakıyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.