Sayın Gülden Hanım,

31.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, mailinde Hazreti Vahşi’yi örnek vermen ne kadar anlamlı. Hemen hepimiz yıllardır Çağrı filmini tekrar tekrar izledik, sevdik, heyecan duyduk, gözyaşı döktük. O filmde Antony Quinn, Hz. Hamza rolünü oynuyordu. Çizdiği kompozisyon o kadar başarılıydı ki hiçbirimiz unutamadık. Hep, kalbimizde hatıralarımızın sıcaklığında yaşadı. İşte gerçek hayatta o yiğitler yiğidi, güzeller güzeli Hz. Hamza’yı Vahşi isimli köle öldürüyordu. Sonra bu büyük cinayetin ardından öyle bir nedamet duydu ki, öyle pişman oldu ki Allah’dan ve Resulünden öyle af diledi ki dilekleri kabul oldu. Hz. Peygamberin en sevdiklerinin arasına girdi. Burada bizim, hepimizi alacağımız ders şuydu: “İşlediğimiz güna ne kadar büyük olursa olsun af dilediğimiz, tövbe ettiğimiz zaman affa mazhar olabiliyorduk”. Demek ki şartlar ne olursa olsun İslam’da ebedi ıstırap yok. Af kapısı açık. Bu hayatın en büyük ihsanını bize hatırlatmanız ne güzel oldu. Allah sizden razı olsun. Allah, cümlemizin günahlarını bağışlasın.

Efendim, sitemize bir gül ferahlığı ve serinliği getiren kıymetli maillerinizi kısmet olursa tekrar görmek istiyoruz. Gelecek günlerin en güzeli, en ferahı sizin ve ailenizin üzerine olsun.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :