.
Değerli büyüğüm,

Ben Adliyede yazı işleri müdürü olarak görev yapıyorum. Yanımda çalışan zabıt katibi doğum iznine ayrıldı. Komisyon kaleminde acaba bize zabıt katibi verilir mi? diye konuşmam sırasında oradaki bir katip: "Verileceğini sanmıyorum" dedi. O sırada kızdığım halde ona belli etmedim. Ancak başka kalemlerde "nasıl böyle söylüyor" demiştim. Bu arkadaşlar da gidip kendisine benim demiş olduğum şeyi söylemişler. Bu zabıt katibi arkadaş önceleri bana Suzan Abla diye hitap ederken artık bana kırıldığından dolayı müdüre hanım diye hitap etmeye başladı, araya mesafe koyduğunu anladım, kendisinden özür diledim ama yine de artık mesafeli davranıyor. Bende artık üzerine gitmiyorum ancak çok üzülüyorum. Ne yapmalıyım? Nasıl gönlünü almalıyım? Kimseyle dargın kalmak istemiyorum. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür eder, ellerinizden öperim.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-------------------------------------------------------------------------

Sayın Suzan Hanım,

Efendim, anlaşılıyor ki bu arkadaş size kırılmış. Özür dilediğiniz halde kabul etmediği anlaşılıyor. Yapılacak iş şu: ona karşı daha hassas, daha dikatli olun. Onu incitecek sözlerden ve davranışlardan uzak kalın. Bazı insan gönülleri çok hassas oluyor. Alıngan oluyor. Mümkün olduğu kadar ona dikkatli ve saygılı davranın. Başka bir kalemde onun hakkında söylediğiniz söz arkadaşları tarafından yanlış aktarılmış olabilir. Bu olay günümüzde o kadar çok sık oluyor ki derhal bir insan hakkında söylenen bir söz öbür tarafa faiziyle, ilaveleriyle götürülüyor. Ve, neler söylenmişse öbür taraf kırılıyor. Ahir zamanda yaşıyoruz. Ne yazık ki günümüzde laf taşımaya can atan insanlar var. Hem de kendi kattıkları ilavelerle. Bu şekilde gönüller inciniyor. İki rekat tövbe namazı kılın. Sonra Allah’a söz verin. Bir kimse hakkındaki düşüncelerinizi söylediğiniz zaman o şahısların namussuzca, şerefsizce aktaracaklarından hiç şüpheniz olmasın. Günümüz insanı böyle. Bazı insanlar dedikodu için can atıyorlar. Evet, laf taşımak hayatın en adice, en alçakça yapılan işi. Bakalım onlar yarın Allah’ın huzuruna çıktıkları zaman bu şerefsizliklerinin hesabını nasıl verecekler? Size diyorum ki hiç kimse hakkındaki düşüncelerinizi başkalarına söylemeyin. Direkt kendisine söyleyin. Olan olmuş bir kere. Hata sizde. Kırdığınız insanın gönlünü yerine göre sevgiyle, saygıyla, yerine göre edeple, incelikle, yerine göre küçük hediyelerle kazanmaya çalışın. Gönül kırmak en büyük günah. Yunus Emre

“Bir kez gönül kırdın ise

Bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi

Elin yüzün yumaz değil”

diyor. Her gece dua edin. Göreceksiniz bir süre sonra buzlar eriyecek, dostluk yeniden kurulacak. Allah büyüktür, Gafurdur, Rahimdir, Rahmandır. Her şey yeniden düzelecek. Gülten Akın’ın dediği gibi olacak

“Bekleyin, bekleyin durmaksızın bekleyin

Bir gün unutulmuş bir aynadan

Bütün sevgiler size dönecek”

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.