.
Efendim merhaba,

Tarihteki bazı büyük imparatorluklarda sahnede olan bazı kadınların hayatlarına baktığımız zaman onların akıl ve pratik zekaları ile eşlerine çok destek olduklarını, hatta ülke yönetiminde hatırı sayılır bir yerleri olduğunu görüyoruz belli bir eğitim de almamış oldukları halde. Oysa günümüzde kadının rolü oldukça küçülmüş gibi görünüyor. Veya kadınlar kendilerine çok pasif rolleri benimsiyorlar. Sizce bir kadının toplumsal hayatta ve aile hayatında akıl ve zekası ile daha aktif bir rol üstlenmesi mümkün olabilir mi? Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Selam ve hürmet ile...

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-------------------------------------------------------------------
Sayın Şaziment Tekcan,

Kıymetli yavrum, Kur’an-ı Kerim’de “Kadın ve erkek birbirinin velisidir” buyruluyor. Ben hayatımın hiçbir döneminde ne yalnız kadınlara ne yalnız erkeklere üstünlük tanımadım. Kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Tıpkı bir yumurtanın akıyla sarısı gibi birbirlerini tamamlarlar. Hayat yolunda yürürken el ele, kol kola, yürek yüreğe birbirlerine yardımcı olurlar. Ufacık bir çocuktum. Bir gün rahmetli annem defterime bir cümle yazdırdı: “Bir milletin nisvanı, derece-i terakkisinin mizanıdır” dedi. Bu sözün altında Fatma Aliye Hanım’ın imzası vardı. Nedense bilmiyorum ömür boyu o sözü unutmadım. O konuda sürekli düşündüm. Fikret,

“Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer”

diyordu. Kadının insan hayatında çok büyük rolü vardır. Günümüzde bakıyoruz yapıcı unsurların yanında yıkıcı unsurlar da görülüyor. Gönül istiyor ki kadınlarımız her yerde ve her zaman örnek olsunlar, elleri öpülecek birer muhterem varlık olsunlar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.