.
Merhaba Sayın Büyüğüm,

Sonsuz selam ve sevgilerimle size ve bütün dostlara selamlar,

Sayın büyüğüm, geçen gün gözlemlediğim bir olayı yazmak ve paylaşmak istedim sizlerle. Sabah üniversite içindeki kafeteryaya giderek sabah kahvaltı için bir şeyler almak istemiştim. Birkaç yeri dolaştım, hepsinde de poğaça ve simit çeşitleri vardı. Ayrıca farklı kurabiyeler de yer alıyordu sepetlerde. Poğaçalar dışarıya göre yüzde elli daha pahalı satılıyordu. Kurabiyelerin de fiatını merak ederek sordum, satıcı, bir küçük kurabiye için tanesini bir ekmek fiatından fazla söyledi. Cevizden az büyük ve üstelik hangi yağla hazırlandığı belli olmayan tek bir kurabiye için bu kadar ücret istenmesi çok garibime gitmişti ama kafetaryayı dolduran herkes halinden memnun çaylarıyla poğaça ve kurabiyelerini yemeğe devam ediyorlardı. Ben ise fazla bularak ayrıldım ve bu sabah evde kendim mis gibi tereyağlı kurabiyeler hazırlayarak getirdim.

Yolda gelirken hep düşündüm, orada o kadar pahalı fiatla satış yapılsa bile insanlar eğer tepki gösterebilseler ve hiçbir şey almamış olsalardı daha ziyade öğrenciye hizmet eden bu mekanlarda bu kadar başına buyrukluk da olmayacaktı. Belki orada oturanlar da durumdan şikayetçiydiler ama tepkilerini koymadıkça bu bir şeyi değiştirmiyor, galiba bu durum bu şekilde sürecek görünüyor.

Sayın büyüğüm, bu olayı sizlere de aktararak toplumsal anlamda daha duyarlı davranmamız konusunda sizin de söyleyeceğiniz şeyler olduğunu düşündüm.

Size ve bütün dostlara verimli çalışmalar ve afiyet dolu günler diliyorum.

Hoş ve esen kalın inşallah...

Ç. Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
----------------------------------------------------------------------
Sayın Ç. Seçkin Gürel,

Kıymetli yavrum, önce göstermiş olduğun medeni hareketten dolayı seni kutluyorum. Genellikle insanlar şikayeti pek severler. Hatta bizler için “Türkler söylemez, söylenir” derler. Ben, medenice protestoyu insan şahsiyetinin en önemli unsurlarından biri olarak görüyorum. Tepkisi olmayan insan bence noksandır, sağlıklı değildir, medeni değildir. Yeter ki tepkimiz efendice, haklı ve medeni olsun. Hiç unutmuyorum, bir tarihte Londra’da kasaplar haksız bir zam yapmışlardı. Derhal Londra’lı kadınlar bunu protesto ettiler ve fiatlar normal fiatını alıncaya kadar et almamaya söz verdiler. Kasaplar on beş gün direnebildi. Hiçbir Londra’lı kadın et almamıştı. Mecburi indirim yapıldı ve maç kadınların galibiyetiyle bitti. Bu aynı zamanda bütün dünya insanlarına güzel, medenice bir mesajdı. Olay bu.

Peygamber Efendimiz, “Haksızlık karşısında susan dil, şeytandır” buyuruyor. Bazı kimseler her haksızlığa eyvallah demeyi olgunluk sayıyorlar. Ben öyle düşünmüyorum.

Yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.