Konu : Bir güzellik, bir başka güzelliği getiriyor.
Gönderen :
Çiğdem
Tarih :
12/6/2019 10:09:57 AM
.
Merhaba Çok Kıymetli ve Çok Sevgili Büyüğüm,
Geçen akşam şehirden evime dönerken sizin bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır sözünüze bir kez daha hak verdim.
Otobüsle dönüş yolculuğumuz oldukça uzun sürmüş, içerinin kalabalıklığından ve sıcaklığından insanlar iyice bunalmışlardı. Benim de yanımda oturan bir kişi inince orada ayakta bekleyen bir hanım oturdu. Bir süre sonra aynı durakta inmek üzere kalktık. Ben o anda geçen gün sitemize yazan sevgili Nuraydın hanım’ın bir yerden ayrılırken yanındaki kişiye iyi günler dilediğini, akşam dönerken de bir başkasının kendisine iyi akşamlar dileyerek yanından ayrılmasıyla bir güzelliğin kendisine dönüşünden duyduğu memnuniyeti bizlerle de paylaşmış olduğunu hatırladım ve yanımda oturan ve birlikte inmeye hazırlandığımız hanıma dönerek iyi akşamlar diledim. Pek memnun olarak o da bana iyi akşamlar diledi, indik. Biraz yürümüş farklı taraflara doğru ilerliyorduk ki o hanım daha önce inmiş ilerlemiş olmasına rağmen arkasını dönerek gözleriyle beni buldu ve gülümseyerek size tekrar iyi akşamlar dedi. Ben de el sallayarak kendisine teşekkür ettim, uzaklaştık. Arkasından düşündüm, demek ki inmeden önceki davranışım o hanımı öyle memnun etmişti ki anlaşılan o akşam yorgunluğuna rağmen aynı dileklerini indikten sonra da ikinci kez tekrarlama lüzumunu duymuştu.
O zaman anladım ki gerçekten basit ve önemsiz diye bir şey yok. Ve gerçekten günümüz insanı saygı ile sunulan sıcak bir merhabaya, bir güzel iyi dileğe bile öylesine susuz...
Kimbilir dedim, belki şimdi burada benim ve o hanımın duyduğu bu güzelliği bütün bunlara vesile olan sevgili Nuraydın Hanım da o dakikalarda kalbinde hissetmiş ama nerden ve nasıl olduğunu bilememiştir...
Efendim, size ve bütün dostlara sonsuz selam, saygı ve sevgilerimle, iyi günler, iyi çalışmalar dileklerimi sunuyorum. Hoşçakalın...
Ç.Seçkin Gürel
İKİNCİ MEKTUP
-------------------------------------
Merhaba Çok Kıymetli ve Çok Sevgili Sayın Büyüğüm,
Bundan bir süre önce bir saat veya bazan daha fazla süren bir otobüs yolculuğu ile iş çıkışı evime dönüyordum. Oldukça kalabalık olan bu saatlerde neyseki ayakta kalmamış, oturabilmiştim. Otobüs bir süre ilerledikten sonra yolda bir hanım bindi ve benim yanıma kadar gelerek ayakta yolculuk etmeye başladı. Elinde hem büyükçe hem ağır olduğu izlenimi veren çantalar vardı. Yüzüne baktım, o kadar asabi ve gergin görünüyordu ki, elindeki çantaları tutmayı teklif etmeyi içimden geçirmeme rağmen bir türlü cesaret edemiyordum. Bir süre daha bu şekilde geçti ama içim rahat etmemişti. En nihayetinde o asık yüzlü hanıma çantalarını tutabileceğimi söylemeye karar verdim, yüzü birden değişmişti. Sanki böyle bir teklifi bekliyormuş gibiydi, memnuniyetle hiç itiraz etmeden çantalarını verdi. Onun bu davranışı bana cesaret vermişti, aramızda bir konuşma başladı ve daha sonra sohbete dönüştü. Biraz daha gittikten sonra yorgun olmadığımı söyleyerek kendisiyle yer değişmeyi teklif ettim. Çok memnun oldu ve oturdu. Sohbete dönüşen konuşmamızın kalan kısmı bu şekilde devam etti. Bir tekstil fabrikasında akşama kadar dikiş diktiğini, evli ablasıyla beraber oturduğunu ve eve hep çok yorgun döndüğünü uzun uzun anlattı. Aramızda oldukça güzel bir sohbet ortaya çıkmıştı ki birden o çok uzun süren yolun bittiğini ve inmem gereken durağa geldiğimizi farkettim. Birbirimize iyi dileklerde bulunarak vedalaştık ve indim. İndikten sonra da ve o günden bu yana da hep düşündüm, düşünüyorum. Ben en başta o hanım için ne kadar da yanlış bir değerlendirmede bulunmuştum. Ve az kalsın da hep bu şekilde deavm edecektim. Oysa o göründüğü gibi asık yüzlü, asabi ve gergin bir hanım değildi. Tam aksine sevgi dolu, hayatı zorluklarla geçen ama ayakta kalmaya çalışan bir hanımdı.
Bu sohbetiyle de bana önyargının ne kadar yanlış bir davranış olduğunu en güzel şekilde göstermiş oldu. Onu şimdi hep yeni yüzüyle hatırlıyor ve hakkında hayır dualar ediyorum.
Sayın büyüğüm size ve bütün dostlara da yeniden sonsuz saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum...
Hoşçakalın...
Ç. Seçkin Gürel
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------
Sayın Ç. Seçkin Gürel,
Bu mailler şunu gösteriyor. Bugün içinde yaşadığımız toplumda hepimiz minicik de olsa bir sevginin, saygının, ilginin özlemi içindeyiz. Yerine göre bir tebessüm, sımsıcak bir merhaba bize hayat veriyor, yaşam sevinci veriyor. Neden bunları hep başkalarından bekliyor, kendimiz göstermiyoruz. Ne olur işe kendimizden başlasak. O hanımın çantasını almakla ne güzel yapmışsın. Allah razı olsun. Ben bunlara çok büyük önem veriyorum. Hepimiz bir özlem, bir beklenti içindeyiz. Sevgiyle omuzumuza konacak bir el, bir hal hatır sorulması bizi pırıl pırıl bir dünyaya götürüyor. Gelin, şu katılıklarımızı bir yana bırakalım. Selam verelim, hatır soralım, minicik de olsa bir iyilik yapmaya çalışalım. O zaman hayat hem karşımızdakiler, hem bizim için harikulade güzel olacak, buna kesinlikle inanıyorum. Hepimiz Nuraydın Hanımın açtığı güzel çığırdan yürüyelim. Bizler de aynı hareketleri yapalım. Göreceğiz ki o zaman gökyüzü daha mavi olacak, ağaçlar daha yeşil olacak, karanfiller daha kırmızı.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|