Konu : Hayat bir okul....
Gönderen :
Sabri Babadan Mesaj
Tarih :
12/13/2019 9:29:47 AM
.
SABRİ BABA İLE HAYATA DAİR...
Kıymetli yavrum,
ÇOCUK EĞİTİMİ
"Bir anne babanın çocuğuna kazandıracağı en büyük değerlerden biri, onu kanaat sahibi bir insan olarak yetiştirmektir. Çocuk, çok küçük yaştan itibaren elindekiyle yetinmeye, ona kanaat etmeyi, verdikleri için de Allah'a şükretmeyi öğrenmelidir. Kanaat sahibi olamayan bir çocuğun hayat yolunda başarılı olduğunu, mutlu bir yuva kurduğunu kimse görmemiştir. Hayatın yarın neler getireceği hiç belli olmaz. Bugün Amerika'yı ve Avrupa'yı saran bir ekonomik kriz var. Yarın bunun neler getireceğini hiç birimiz bilmiyoruz. Ama insanlar sabır, şükür ve kanaat sahibi olurlarsa, her zaman için bütün tehlikelere göğüs gerebilir, bütün zorluklardan yüzlerinin akıyla çıkabilirler. Japonya'da anne babalar çocuklarına hep şunu telkin ederler."Aman yavrum, paranı çok dikkatli harca. Ne müsrif olup paranı çarçur et, ne de cimri olup elalemin maskarası ol. Gelirin ne kadar az olursa olsun, paranı öyle dikkatli, öyle itinalı kullan ki, gelecek aya birkaç kuruş tasarrufun olabilsin." Burada amaç, o tasarruf edilen birkaç kuruş değil, o ayı borçsuz harçsız geçirebilmektir. Gerek fertler, gerek milletler borç altında oldukları sürece hiçbir zaman tam bağımsız olamazlar."
Sabri Tandoğan
BAZEN BİR TEK GÜZEL SÖZ BİR İNSANI İNTİHARDAN DÖNDÜREBİLİR
"Temiz olan, asil olan, yüce, büyük, güzel olan bir tek hareket, yüzlerce yaşanmamış fikirden, düşünceden daha anlamlıdır. Bazen, bir anlamlı tebessüm, bir tek güzel söz, bir insanı ölümden döndürebilir. İntiharın eşiğinde olan nice insan, böyle durumlarda, bir bakışla, bir güzel davranışla ölümden dönmüşlerdir. Büyük Yunus “Şu cihan cehennemini, yağ ile bal ide bir söz” der. Bir küçük hediye, bir küçük ilgi, bazen yaşama gücünü yitirmiş insanlara yeniden hayat verebilir. Onları tekrar mutlu, huzurlu ve başarılı yapabilir. İnsanı insan eden yine insandır. Hayat, yaşamak, varolmak, varoluşun çılgın lezzetini duymak, hiçbir kelimeyle, sözle, kitapla anlatılmayacak kadar büyük, yüce, muhteşem bir olaydır."
Sabri Tandoğan
HAZIRSIZ PİKNİĞE BİLE GİDİLMEZKEN BU GİDİŞ NEREYE?
"Çok enteresandır. İnsanlar bazen aralarında anlaşıyorlar. Bu Pazar pikniğe gidelim diyorlar. Hazırlıklar başlıyor. Kimisi börek, kimisi köfte, kimisi dolma yapıyor. Herkes kendine göre piknik yerine götüreceği bir şeyler hazırlıyor. Piknik yerine varılınca poşetler açılıyor. İnsanlar hazırladıklarını ortaya çıkarıyorlar. Bir aile düşünün. Hiçbir tedariki yok. Elini kolunu sallayarak gelmiş. Orada herkesin hazırladıklarını görünce, o aile mahcup olmaz mı? Yüzü kızarmaz mı? Yarın mânevi âleme göçünce, Allah esirgesin kim o duruma düşmek ister. Hepimiz, adına âhiret âlemi denilen o yerde bir araya geleceğiz. Hiçbir hazırlığı, hiçbir tedariki olmayanlar, elini kolunu sallayarak gidenler orada nasıl bir ruh hâli içinde olacaklar. Hiç düşündüler mi acaba?
Şu yaşadığımız hayatın her günü, her saati ayrı bir imtihan. Hepimiz sürekli olarak imtihan ediliyoruz. Amaç yetişmemiz, tekâmül etmemiz, olgunlaşmamız değil midir? Bu imtihanlar her şahıs için ayrı. Ama bilelim ki, bu imtihandan kurtuluş yok. Bizler de son nefesimizi verinceye kadar bu imtihanlardan yüzümüzün akıyla çıkmaya çalışalım."
Sabri Tandoğan
ÖNEMLİ OLAN HELALİNDEN ALIN TERİ İLE KAZANMAK
"İş arayıp bulamadığını söyleyen bir kimse istese birçok iş bulabilir. Bu pekala bir büyük markette kasiyerlik olabilir, tezgahtarlık olabilir, bir avukatın yanında ona yardımcı olarak iş bulunabilir, bir büroda yazı işlerine bakabilir. Amerika cumhurbaşkanlarından bir kısmı hayata bulaşıkçı olarak başlamış. Onu medarı iftiharla söylüyorlar. Pekala pazarda limon portakal satılabilir. Bunlar ilk akla gelen işler. Belki bu kardeşlerimiz bana kızacak, Sabri Bey bizi nerelere layık görüyor diyecek. Ama ben böyle düşünmüyorum. İş, iştir diyorum. Önemli olan alnımızın teriyle, namuslu bir şekilde ekmeğimizi kazanmak."
Sabri Tandoğan
"YA HAYIR SÖYLE YAHUT SUS" HADİS-İ ŞERİF
"Yüce Resulümüzün bir tek Hadis-i Şerifini alalım, meselâ her zaman söylediğim örnek “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisi. Onu yaşayalım, ama aşkla, heyecanla yaşayalım. Günlük hayatımızda uygulayalım, ev hayatımızda, iş hayatımızda, sosyal hayatımızda... Göreceğiz ki samimiyetle, içtenlikle yaşanan, uygulanan bir tek hadis bile, hayatımıza inanılmayacak kadar renk, ışık, güzellik, estetik getirecek. Hayatı daha farklı, daha başka boyutlarıyla algılamaya başlayacağız. Ben bir tek hadisin bile, bütün nüanslarıyla yaşandığı takdirde, insanı velâyet makamına kadar götüreceğine inanıyorum.
Yüce Peygamberimiz, Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed (Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz) sâde biz Müslümaların değil, bütün evrenin, bütün insanların yol göstereni, ışık tutanı, Peygamberi. Şu yaşa geldim, kesinlikle inanıyorum ki, kâinatta hiç kimse Resulullah Efendimizin önünde diz çöküp, mübârek elini öpmedikçe, ona biat etmedikçe, asla huzuru, mutluluğu, güzelliği bulamayacak, yaşama sevinci ile dolup, taşamayacak. Seviyorum, seviliyorum, güzelliğim bu yüzden diyemeyecek.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla
*Selamlar, esenlik, huzur ve mutluluk içinde geçecek cumalar.*
|