Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Neden herkes güzel olmaz yaşamak bu kadar güzelken...
Gönderen : Emre Akkaya
Tarih : 1/1/2020 10:24:44 AM


.
Saygıdeğer Hocam merhaba,
Ben hayatımdan çok mutsuzum ne yapsam olmuyor neyi neye bağlasam olmuyor okuyorum olmuyor yurusem olmuyor calıssam olmuyor hep mutsuzum surekli gunah isliyorum 89 dogumluyum hep ince ayrinti dusunuyorum kimseyle konusamiyorum rastgele okudum yazinizi google a hayatta neden yasiyorum yazdim buraya geldim kimseye icimdekileri anlatamiyorum yani kelimelere dokemiyorum universite iktisat ogrencisyim 1 dersim kaldi bu yaz sanirim askere gidicem ama neyi nicin yaptigimi bende bilmiyorum bana yardimci olun kötüyüm bi plan verin sadece onu uygalayayim.

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Emre Akkaya,

Kıymetli yavrum, önce verdiği nimetler için, Allah’a şükret. Bak Üniversite son sınıfa kadar gelmişsin. Bir takım imkânların olmasaydı, bu mümkün olur muydu? Sonra, etrafındaki tabiat güzelliklerini, sanat güzelliklerini görmeye çalış. Kuranı Kerim de, “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır.” Buyuruluyor. İnsan güzellikleri, hayvan güzellikleri, nebat güzellikleri…( Ağaçlar, çiçekler ) , cemadat güzellikleri, dağlar, denizler, gökyüzü, yıldızlar…

Büyük Fransız şairi Baudler’e sormuşlar, hayatta sizi en çok meşgul eden, ilgilendiren ne oldu demişler? Baudler, "bulutlar" demiş. "Çocukluğumdan beri pencerenin önüne oturur, bulutlara bakarım. Onların renklerine, şekillerine, güzelliklerine bir ömür boyu doyamadım." Güzel sanatlar, edebiyatıyla (şiir, hikâye, roman, piyes, deneme, inceleme, eleştirme, fıkra, makale, biyografi…), resim, ( klasik resim, modern resim, hat sanatı, ebru sanatı, tezhib sanatı…)

Müzik ( Klasik Türk Müziği, “Itri, Dede Efendi, 3. Selim, Hacı Arif Bey, Tanburi Cemil Bey…” Klasik Batı Müziği, “ Bach, Beethoven, Mozart, Vivaldi, Çaykovsky, Musorsky….” )

Değerli yavrum, insan bir Çehov’un hikayelerini, Tolstoy’un, Dostoyevski’nin romanlarını, Shakespeare’in piyeslerini, Cahit Sıtkı Tarancı’nın, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, Ahmet Muhip Dranas’ın, Yahya Kemal’in, Necip Fazıl’ın, Gülten Akın’ın, Ziya Osman Saba’nın, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın, Özdemir Asaf’ın… Şiirlerini okumaya başlasa, Mehmet Kaplan’ın o doyumsuz denemelerini okumaya başlasa, yıllar geçer, ama aldığı güzellikler bitmez. Değerli yavrum, bir Beethoven’i anlayabilmek, ondaki muhteşem güzelliklerin farkına varabilmek, ne harikulâde bir iştir.

İşte böyle yavrum. Güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Doğrusu bu güzellikler karşısında, insanın canı nasıl sıkılabilir. Öyle mısralar var ki, onları bir ömür boyu tekrarlasan, güzelliklerine doyamıyorsun. Yunus’un, “seni deli eden şey, yine sendedir sende”,

“dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar”,

“Aşk gelicek, cümle eksikler biter” ,

“ Bu dünya bir gelindir, pembe, yeşil giyinmiş,

Kişi yeni geline bakı banı doyamaz” ,

“Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi,

Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan” ,

“ Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı,

Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ide bir söz” ,

“Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım,

Sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz” ,

“Yoğ ise âmâlimiz, fayda vermez malımız,

Kabirde sualimiz ver, derlerse ne dersin” ,

“Miskin Yunus sen seni bir adam mı sanırsın,

Halini miktarını bil, derlerse ne dersin” ,

“Bu dünya dopdolu kalleş, her birinden bir taş gelir,

Hakkı gerçek sevenlere cümle alem kardeş gelir” ,

“Bir çeşmeden akan su, acı tatlı olmaya” ,

“ Benim bir karıncaya, ulu nazarım vardır” ,

“Nazar eyle ileri, Pazar eyle götürü,

Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü” ,

“ Yunus der ki, ey hoca, istersen var bin Hacca.

Hepisinden iyisi, bir gönüle girmektir” ,

“İlim, ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir,

Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır”…

Sayın Emre Akaya, görüyorsun ki, yalnız Yunus’un mısraları o kadar güçlü ki, acaba bir on yılda onlar hazmedilebilir mi? Güzelliğine varılabilir mi? Mânâsına erişilebilir mi? Böylesine, çıldırtıcı güzelliklerle dolu bir dünyada, insan nasıl mutlu olmaz?

Değerli yavrum, seni bu sonsuz güzelliklerle, baş başa bırakıyor, selâm, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanını sunuyorum.

Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]